Examples of using Videoları in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Videoları sokakta satıyor. Adı Mustafa.
YouTubedaki videoları gördün mü?
Bütün videoları çöpe attım Lütfen bana vurma.
Videoları yüklediği siteden oturum açtığına dair bir arama aldım.
Size söylemeden videoları aldığım için özür dilerim.
Becky ve Toonun videoları ne demek? Anlıyorum?
İnsanlar böyle videoları paylaşmaya devam edecek.
Ev videoları gibi.
Videoları taradıktan sonra kağıdı incelerim.
Videoları gördüm.
İnsanlar en acı ve utanç verici kazalarının olduğu videoları gönderiyor.
Şu anda, arkadaşım Tiff, Foxtaki videoları kopyalıyor.
Kesinlikle spor videoları çağındayız.
Lı yıllar boyunca Yunan dans tiyatrocuları için çekilen videoları yönetti.
Kişilerin şey yaptığı videoları.
Onlar öldü çünkü videoları internete düşmüştü.
Bizden daha ucuza satanını bulamazsınız, mikrodalgaları, videoları, fırınları.
ona karısının videoları alacağını söyle.
Ve Scott tüm videoları birleştirdi.
Peki ya cenaze videoları?