Examples of using Vurmaz in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Seni vurmaz çünkü seni çok beğeniyor.
Kimse gözünü vurmaz eğer seni yere indirdiysem.
Bay Lemarc, o sizi vurmaz… ama emin olun ben vururum.
Mermiler beni vurmaz!
Merak etme, çocuklar bu kadar sert vurmaz.
Dwight beyazları vurmaz.
Hiç kimse hamile bir kadına vurmaz!
Umarım durumu izah etmeden önce bizi vurmaz.
Ross bir kere başarısız oldun diye seni vurmaz.
Böyle pislik birine kimse vurmaz.
Kusura bakma ama insanı silah vurmaz.
Hayır, hayır, hayır! Seni vurmaz o!
Eğer'' Ateş etmeyin'' diye sürekli bağırırsan kimse seni vurmaz.
Bay Brente söylediğin şey için değil.- Belki vurmaz.
Kadınlar kendilerini suratlarından vurmaz. Yapma.
Sen çıksan bile Başkan Yang sana vurmaz. -Sen git!
Bir adam sana vurduğunda adamı bıçaklarsan, sana bir daha asla vurmaz.
Bir adam sana vurduğunda adamı bıçaklarsan, sana bir daha asla vurmaz.
Gerçek hayatta hiç kimse bir bebeğe sopayla vurmaz.
Veya onuncu sefere kafama kimse balyozla vurmaz. Belki dokuzuncu.