Examples of using Yüzleşelim in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tamam. Hadi gidip şu yargıçlarla yüzleşelim.
Tamam. Hadi gidip şu yargıçlarla yüzleşelim.
Tamam. Hadi gidip şu yargıçlarla yüzleşelim.
Aynen. Bence Lou ve DeMarcusla yüzleşelim.
Büyük bir başlangıç yaptın. Hadi, yüzleşelim.
Evet, gerçeklerle yüzleşelim.
Tamam. Hadi gidip şu yargıçlarla yüzleşelim.
Gidelim ve şu yargıçlarla yüzleşelim.
Tamam. Hadi gidip şu yargıçlarla yüzleşelim.
Miranda, gerçeklerle yüzleşelim. 2 sene önce ofisime geldin…
Hadi bununla yüzleşelim: Çayın istediğim hali kültürel standartlara uygunsuzdu,
Doktor Chickeni tedavi ettikten sonra… gidip şu bize pis pis bakan ayıyla yüzleşelim.
Ama bazı kadınlar cariye olarak doğar, bununla yüzleşelim, her kadın kendi doğasında… bir meslek sezgisine sahiptir.
Evet, anlıyorum, ama yüzleşelim ki; bunu daha kısa… sürede yapma sözü verebilecek başka bir adam bulabilirim.
Hadi bununla yüzleşelim çoğumuz- kaç taneniz gerçekte para çekme makinesinden para çekmeden önce bakiyesine bakar?
Bir kere dışarı çıktığımda, bana bir iş teklif etti. Bununla yüzleşelim, başka kimler işe alacak?
çoğu zaman, bununla yüzleşelim, biz hep korkak tavuğuzdur.
bazı kadınlar cariye olarak doğar, bir meslek sezgisine sahiptir. bununla yüzleşelim.
Ah, ayrıca bunları arkanızda da kullanabilirsiniz, çünkü bayanlar, bununla yüzleşelim, hangi erkek bagajda biraz kalçayı sevmez?
Bu pislikleri Tanrı yaratmışsa… sen ve ben…- Neye inandığımı bilmiyorsun. Bununla yüzleşelim.