Examples of using Yıkamanı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
beni süngerle senin yıkamanı istiyorum.
Muhtemelen evcil kaplanını yıkamanı ya da altın kaplama tuvaletini sigortalamanı,
Annen de sana ellerini yıkamanı söyler ama o başka yere bakarken parmaklarını yalarsın.
Matthew bavulumdaki bütün kıyafetleri… yıkamanı istiyorum çünkü çok kirliler.
Seninkileri yıkamanı bekleyip o sırada benimkileri de gizlice aralarına karıştırıp seni kandırdığım için de.
Seninkileri yıkamanı bekleyip o sırada benimkileri de gizlice aralarına karıştırıp seni kandırdığım için de.
Seninkileri yıkamanı bekleyip o sırada benimkileri de gizlice aralarına karıştırıp seni kandırdığım için de.
Barney, Lilynin senden bulaşıkları yıkamanı istemesini evliliğinizin parçalandığına işaret olarak görüyor.
oto hizmet parkında yıkamanı sağlayacağım.
Atlarımı göstermek için annemi istiyorum, bu nedenle bira reklamlarındaki gibi emin olmanı istiyorum. senden onları yıkamanı, parlatmanı ve bu yaptıklarından.
bu nedenle bira reklamlarındaki gibi emin olmanı istiyorum. senden onları yıkamanı, parlatmanı ve bu yaptıklarından.
Bu bulaşıkları yıkamama kim yardım edecek?
Tom Marynin arabayı yıkamasına yardım etmesini istedi.
Bu bulaşıkları yıkamama yardımcı olabilir misin?
Bu bulaşıkları yıkamama yardım edebilir misin?
Onu beslemeye, yıkamaya ve tuvalete götürmeye hazır mısın?
Denizde yıkamaya çalıştım ama, hiçbir şey fark etmedi.
Tabak yıkamaktan nefret ediyoruz.
Köpeği yıkıyor, kuruluyor… ve bir veterinere götürüyor.
Anne kıyafetlerini yıkamış, yani kamp için hazırsın.