YAŞINDAYKEN in English translation

when
zaman
ne
hani
iken
sırasında
derken
en
sırada
gelince
yaşındayken
at the age
yaşında
years old
yaşındaki
yıllık
was
ol
çok
işte
ise
olun
at 15
15 yaşında
0
15inde
15e
on beş yaşımdayken
on beşinde
at 17
17 yaşında
0
17sinde
on yedi yaşındaki
at 14
14 yaşında
0
on dört yaşında
year old
yaşındaki
yıllık

Examples of using Yaşındayken in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Yaşındayken arabamı kaçırdı
When he was 16, he stole my car,
Onun yaşındayken sen ya da ben çok mu farklıydık sanki?
Is he really any different than you and I were at that age?
Demek beş yaşındayken anneni kaybettin.
So when you were five, your mother died.
Altı yaşındayken annesi öldü.
Her mum died when she was six.
Yaşındayken tanışmıştık.
We met at 16.
Yaşındayken, Montereyde çok güzel bir otelde iş buldum.
When I was 19, I got a job in this really nice hotel in Monterey.
Yaşındayken, yetimhaneye bir domuz ahırı yapıyorduk.
When I was 16, we were building a pigsty for the orphanage.
Yılında 22 yaşındayken, S. Listonu yenip Dünya Şampiyonu oldu.
By the age of 22, in 1993, Jørgensen was already the World Amateur Champion.
Yaşındayken, babam bizi terk etti.
When I was 13, my father ran out on us.
Yaşındayken Torino Askeri Akademisine girdi.
At fifteen he entered the Turin Military Academy.
Yaşındayken ayaklarım aşırı kıllanmaya başladı.
When I was 14, my feet started to get very hairy.
Yaşındayken iş bulabilmek için yaşımı büyük göstermem gerekiyordu.
When I was 14, I had to make myself look older to get a job.
Yaşındayken babamın kafasında bir vazo kırdım
When I was 12, I smashed a vase over my father's head
Yaşındayken teras camını kırdım
When I was 11, I broke the patio window,
Yaşındayken gerçekten kötü bir araba kazası geçirdim.
When I was 19, I was in a really bad car accident.
Kasaba halkı alkış tutmuş 5 yaşındayken daha, herkesi cebimden çıkarmışım.
The townfolk clapped, I was only five♪♪ he will out-dance'em all.
Ben iki yaşındayken okumaya başladım.
I read when I was two.
Yaşındayken amcam bana şeytan çıkarıcı olduğunu anlatmıştı.
When I was 13, my uncle told me he was an exorcist.
Yaşındayken önemli bir ödül kazandım.
I won an important award when I was 18.
Yaşındayken mavi taşak hikayesinin yalan olduğunu öğrendim.
I learned blue balls were a myth when I was 12.
Results: 2638, Time: 0.0573

Top dictionary queries

Turkish - English