YAŞIYORLARMIŞ in English translation

lived
yaşamak
canlı
yaşa
yaşayan
yaşar
hayatta
living
yaşamak
canlı
yaşa
yaşayan
yaşar
hayatta
live
yaşamak
canlı
yaşa
yaşayan
yaşar
hayatta
lives
hayat
yaşam
can
ömür

Examples of using Yaşıyorlarmış in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Burada yaşıyorlarmış. Bu onların evi.
They live here. It's their house.
Yaşıyorlarmış. Teknolojiden yoksun bir alt kültürde.
They were living in a technologically medieval microculture.
İnsanlar bu mağaralarda yaşıyorlarmış, ama neden?
Men had been living in these caves, but why?
Yaşıyorlarmış ama neden? İnsanlar bu mağaralarda?
Men had been living in these caves, but why?
Bir çarşıda yaşıyorlarmış. Nerdeyse bir yıldan beri.
They were living in a mall for almost a year.
Fakat niçin bir kuyunun dibinde yaşıyorlarmış?
But why did they live at the bottom of a well?
Burada yalnız yaşıyorlarmış.
They live here alone.
Kırsal bir alanda, birçok hayvanla birlikte bir çiftlikte yaşıyorlarmış.
They lived together on a farm out in the countryside with lots of animals.
Hayvan kanıyla yaşıyorlarmış.
They live off of animal blood.
Manhattan, Madison Avenueda yaşıyorlarmış.
They live in Manhattan, on Madison Avenue.
Adı Kuekuatsheuymuş ve birlikte Ruh Dünyasında yaşıyorlarmış.
His name was Kuekuatsheu and they lived in the Spirit World together.
Yıl önce kurbanla birlikte yaşıyorlarmış.
He lived with the victim 18 years ago.
Kuzey Sahilinde yaşıyorlarmış.
They live on the North Shore.
Kayla ile aynı binada yaşıyorlarmış.
He lived in the same apartment building as Kayla.
Alice Brackley, annesi, Sarah, hizmetçi çalışanlar kısmında yaşıyorlarmış.
Alice Brackley, Sarah's mother, housekeeper. They lived in the staff quarters.
Niçin birbirlerinden bu kadar uzakta yaşıyorlarmış peki?
Do you know why they were living so far apart?
Bir çarşıda yaşıyorlarmış.
They were living in a mall.
Bazen de ailelerin izni olmadan onlarla yaşıyorlarmış.
Sometimes living with the family without permission.
Onun binasında yaşıyorlarmış.
They lived in his building.
Şehrin değişik uçlarında yaşıyorlarmış.
They live on opposite sides of town.
Results: 106, Time: 0.0273

Yaşıyorlarmış in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English