Examples of using Yalta in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Peki ya, Yaltalı köpekli bayan?
Yaltayı hatırlıyor musun?
Feodosyaya saldırdıktan sonra Hamidiye, Yaltayı bombaladı ve birtakım hububat ambarını ateşe verdi.
Tıpkı Yaltanın istediği gibi silahları bıraktılar.
Richardson, Yaltanın MI5da adamı olduğunu söylüyor.
Elinde bizi Yaltaya yönlendirecek başka neler var öğrenmeliyiz.
Eric Glogauer, Yaltanın kıdemli üyelerinden biriydi.
Uzun zamandır Yaltada mısınız? Lütfen.
Üç yıl önce, Yaltaya sızdım.
John Richardson, üç yıl önce Yaltaya sızdı.
Yurttaş Likhodeev, asla Yaltaya gitmedi.
Bilin bakalım kimin babasıyla üvey annesi üç günlüğüne Yaltaya gitti.
Yani görevim yaltalanmak mı?
Dönüşleri sırasında Nikolay Krasnovla, Yaltanın en gözde mimarı,
5 Haziran 1998 tarihinde Yaltada imzalanmıştır.
Yalta, Kırımda.
Yalta bir operasyon planlıyor.
Yalta gizli bir organizasyon.
Yalta sert bir seksti.
Yalta.- Westphalia Anlaşması?