YANKILANAN in English translation

echoing
yankı
eko
yankılanıyor
yansıması
resonate
rezonansa
yankılanan
yankıları
resounding
resonant
rezonans
titreşim
çınlayan
yankılanan
rezonant
bir yankı
ses yansıma
tınlaşım
echoes
yankı
eko
yankılanıyor
yansıması
echo
yankı
eko
yankılanıyor
yansıması
resonates
rezonansa
yankılanan
yankıları

Examples of using Yankılanan in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Yankılanan tepelere adini haykıracağım ve.
I will"Halloo your name to the reverberate hills.
O zaman uçuş ekibi odasının duvarında yankılanan… ibne şakalarına da eklersin.
Add the flight crew locker room, the gay jokes echoing off the walls.
Sana, yankılanan tasarıların, çarpıcı fikirlerin ve… tıklayan daktiloların arasında,
I'm writing you from the editorial office, amidst resounding proposals, blazing ideas
Eski kalenin içinde yankılanan onca sese karşın… Pitounun kulakları kendi cebinde titreşen… telefonun sesini duyacak kadar keskindi.
Even with all the noise echoing in the old castle, on a cell phone hidden in a pocket. Pitou's hearing was sharp enough to pick up the voice.
Sana, yankılanan tasarıların, çarpıcı fikirlerin ve… tıklayan daktiloların arasında, yazı işleri bürosundan yazıyorum.
Amidst resounding proposals, blazing ideas and tapping typewriters. I'm writing you from the editorial office.
Havuzun içine dalar, suda yankılanan kalp atışlarım dışında… hiçbir şey duymazdım.
Submerged in the pool, I heard nothing but my own heartbeat echoing against the water.
Beyninde yankılanan ses aptalca hissettiriyor biliyor musun? Bazen son söylediklerin nasıl hissettirdiğini?
You know how sometImes the last sentence you saId,,, echoes In your braIn, and It just keeps soundIng stupIder?
Bu evlerin içlerinde su kuyusu gibi yankılanan, tavanı açık hücreleri andıran ve üstlerindeki teraslar vasıtasıyla birleşen avlular yer alır.
The houses have inner courtyards, which are like ceilingless cells that echo like wells and interconnect by means of the terraces above.
Insanlar arasında yankılanan şarkın gecenin kalbini neşeyle parçalayacak ve masumların yarasını iyileştirecek.
Your song, resounding amongst mankind, will make the night's heart beat with joy and heal the wounds of the innocent.
Bazen son söylediklerin nasıl hissettirdiğini… beyninde yankılanan ses aptalca hissettiriyor biliyor musun?
You know how sometimes the Iast sentence you said… echoes In your brain, and It just keeps sounding stupIder?
Küçük bir kuş için bile olsa iyi bir şey yapınca,… tüm insanlıkta yankılanan bir hediye vermiş oluyoruz.
Good deed. we give a gift that resonates throughout all humanity. When we do something kind, even for a little lost bird.
Ama ben aynı zamanda… evde yankılanan çığlıklarını duyduğumdan beri… üstüne titrediğim birini kaybetmenin anlamını da biliyorum.
Through this house. since I first heard his cries echo… And it also means losing someone that I have cared for.
O sahne bende yankılanan bir heyacan oldu, çünkü bütün göz aldanmalarının anlaşılmasını sağladı.
It had a tension that to me resonates because it's cutting through all illusions.
tüm insanlıkta yankılanan bir hediye vermiş oluyoruz.
we give a gift that resonates throughout all humanity.
Annemin ruhunun derinliklerinden yankılanan ürkütücü ve kocaman bir'' seni seviyorum'' çığlığıydı bu.
It was a frightening cry, a huge"I love you" that resonated from the depth of her soul.
Yine de onlar geldi ve şimdi yakın ormanda tüm koridorlarında yankılanan onların kötü ruhların etkisi altında ağlamaya.
Still on they came, and now the near woods resounded through all their aisles with their demoniac cry.
Evet, en kavgacı Floransalılar bile freskli duvarlarda yankılanan Dante dörtlüklerine karşı koyamaz.
Yes, even the most contentious Florentines can't resist the verse of Dante ringing off frescoed walls.
Binderin, aklı başında bir adamın evinde yankılanan sesler ve insan formunda görüntüler görmesine ne sebep olmuştu?
What was it that caused Binder, a perfectly sane man, to hear chilling sounds echo through his house or suddenly view an apparition in human form?
Ve bugün hala, kurbanın şömine mazgallarından yankılanan acılı çığlıklarını duyduklarını iddia edenler var!
There are those to this day who claim to hear the agonised screams of the victim echoing through the chimney pots!
Tek kulağımı kesmeyi tercih ederim. Odada yankılanan şu aptalların konuşmalarını dinlemektense Van Goghluk yapıp.
Than listen to the brainless chatter that's echoing through this room. I would rather pull a Van Gogh and slice my ear off.
Results: 62, Time: 0.0325

Top dictionary queries

Turkish - English