Examples of using Yapbozu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Hapishane otobüsü cinayetlerine Şeytanın Yapbozu ismini verdik.
Ve birlikte bu yapbozu bitirelim.
Güzel. Önce bana yapbozu geri ver.
Modeli tamamla, yapbozu çöz.
Her birinde 500 parça olan iki yapbozu döküyoruz.
Yapbozu bir araya getirmek için… üzerinde X işareti olan parçaları çıkarmak gerekiyormuş.
Merci beaucoup. Joseph, bu yapbozu çözeceğiz… ve senin deyiminle teşekkür ederiz.
Ancak Ortaçağ İslam âlimleri, kendi imparatorluk sınırlarının çok ötesinde doğmuş bilgiyi emerek, bu dev bilimsel yapbozu bir araya getirdiler.
Ve sende Kuzey Kutbundan gelen bu bilgiyi yapbozu çözmek için kullanmanın… iyi fikir olduğunu düşündün?
Köpek yavrusu yapbozu gibi. Nikolaj ve en yakın arkadaşı kavga ettiğinde, onlara birlikte bir aktivite yaptırıyorum.
Köpek yavrusu yapbozu gibi. Nikolaj ve en yakın arkadaşı kavga ettiğinde, onlara birlikte bir aktivite yaptırıyorum.
Köpek yavrusu yapbozu gibi. Nikolaj ve en yakın arkadaşı kavga ettiğinde, onlara birlikte bir aktivite yaptırıyorum.
Köpek yavrusu yapbozu gibi. Nikolaj ve en yakın arkadaşı kavga ettiğinde,
Ama bir yapbozu tamamladığında, bitirdiğinde… tüm doğru kararları aldığını biliyorsun.
Ama bir yapbozu tamamladığında, bitirdiğinde… tüm doğru kararları aldığını biliyorsun.
Ona bir mikroskop, bir kimya seti ve… 5000 parçalık Çin Seddi yapbozu aldık.
Bu yapbozu size açıklamak için şu an zamanımız yok ama geri döneceğiz.
Ben arabadaki adamla konuşacağım, siz bu yapbozu nasıl geri alacağınıza bakın. Yardım edeceğim.
Ve sende Kuzey Kutbundan gelen bu bilgiyi yapbozu çözmek için kullanmanın iyi fikir olduğunu düşündün?
O yıl Noelde Janee Uzay yapbozu, Evde Tek Başına video kaseti