YARDIM ETMIŞTIM in English translation

• i helped
• aiding and abetting

Examples of using Yardım etmiştim in Turkish and their translations into English

Eşini de tanıyorum, kızlarını evlat edinmelerine ben yardım etmiştim.
I know his partner; I helped them adopt their daughter.

Passaicte çılgın bir çocuğun banka ulağını vurmasına yardım etmiştim.
Helping another wild kid shoot a bank messenger back in Passaic.

Evet, sizin sebep olduğunuzu söylediği migreni için yardım etmiştim.
Yes, I helped him with his migraines, which he claims are due to you.

Boyayı karıştırmasına yardım etmiştim.
I helped him mix the paint.

Ardından bir gün telefonu çalınmıştı ve bulmasına yardım etmiştim.
One night, she got her cell phone stolen and I helped her trace it.

Geçen yıl Bronxtaki yeğeninin rozetini almasına yardım etmiştim.
Helped his nephew get his badge in the Bronx last year.

Yılanın soktuğu bir köpeğe yardım etmiştim.
I would help a dog was snake-bit.

Kazmamış olabilirim ama ben de üstünü kapatmanıza yardım etmiştim.
I might have not dug it, but I helped cover it with sand.

Bir kaç parçanın kaydında yardım etmiştim.
I helped him record a few songs.

Son defa kafayı bulmana ben yardım etmiştim.
I hooked you up for that last get-high.

Senaryoları arabasına taşımasına yardım etmiştim.
I have helped him carry scripts to his car before.

Geçen sene bazı eşyaları taşıması için ona yardım etmiştim.
I helped her move some boxes up there over a year ago.

Hadi ama, ben sana yardım etmiştim.
Come on. I helped you out before.

Ben sana Sion Grup vakasında yardım etmiştim.
I helped you with the Sion Group case a while back.

Düşürdüğün kağıtları toplamanda sana yardım etmiştim.
You dropped your papers and I helped you pick them up.

Birkaç sene önce… nadir boya bulmasına yardım etmiştim.
I helped him secure… a very rare dye several years ago.

Geç kalmıştım çünkü, Bayan Whitea yardım etmiştim.
I was late again because I was helping Ms. White.

Evet, sizin sebep olduğunuzu söylediği migreni için yardım etmiştim.
With his migraines, which he claims are due to you. Yes, I helped him.

Ben sana yardım etmiştim.
I helped you before.

İhtiyacın olduğunda sana yardım etmiştim.
I helped you when you needed it.