ICH HALF - Turkce'ya çeviri

yardımcı oldum
helfen
zu unterstützen
unterstützung
können
hilfe
behilflich sein
hilfreich sein
ettim
haben
machen
müssen
helfen
die zerstörung
schenken
verlassen
anbieten
dient
wollen

Ich half Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ich half, einen Unschuldigen zu töten.
Masum bir insanı öldürmeye yardım ettim.
Ich half, Ashley bei ihnen unterzubringen.
Ashleyyi almaları için yardım etmiştim.
Ich half ihm mit seinem Schlag.
Ona vuruşlarında yardımcı oldum.
Ich half Professorin Keating mit ihrer Sammelklage.
Profesör Keatinge toplu davasında yardım ettim.
Ich half ihr in Mathematik.
Ona matematikte yardım etmiştim.
Ich half der Firma, mit dem Verkauf von Medikamenten Milliarden zu verdienen.
Şirketin milyarlar kazanıp ilacı satmalarına yardımcı oldum.
Ich half den Sachsen, die Dänen zu besiegen.
Saksonlara, Danları yenmeleri için yardım ettim.
Ich half dir, dein Kartenset zu vervollständigen! Gary!
Ciddi misin Gary?! Balkon yapmana yardım etmiştim!
Ich half, einige zu reparieren.
Bazılarının tamirine yardım ettim.
Ich half ihr bei einem Demo und ein paar Songs.
Demosunun yapımında ve birkaç şarkıyı yazmasında yardımcı oldum.
Ich half, sie letztes Jahr nach Haiti zu bringen.
Geçen yıl Haitiye gitmesine yardım etmiştim.
Ich half ihm, ein Imperium aufzubauen.
Bir imparatorluk kurmasına yardım ettim.
Ich half schon mehr als einmal, meinen besten Kumpel anzulügen.
En iyi arkadaşıma birçok kez yalan söylerken de yardımcı oldum.
Aber ich half ihr, Leute zu finden.
Ona yeni insanlar bulmasında yardım etmiştim.
Ja, ich half dem Doktor.
Evet, doktora yardım ettim.
Ich half ihm bei seiner Firmengründung.
Burada iş kurmasına yardımcı oldum.
Ich half vor ein paar Jahren dabei, eine Klinik für die Chickasaw zu eröffnen.
Birkaç yıl önce Grady County, Chickasawda bir klinik açılması için yardım etmiştim.
Aber ich half ihm Seinen Wein zu trinken.
Ama şarabını içmesine yardım ettim.
In den Kokons. Ich half dieser Stadt, sich nach einem Trauma zu erholen.
Kozanın içinde… bu kasabanın travmayı atlatmasına yardımcı oldum.
Ich half, das Totenkleid auszusuchen.
Annesinin gömüleceği elbiseyi seçmesine yardım etmiştim.
Sonuçlar: 320, Zaman: 0.0408

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce