Examples of using Yaydığını in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
De Alman fizikçi Heinrich Hertz yüksek frekanslı akımların uzaya, elektromanyetik dalgalar ya da radyo dalgaları yaydığını ispatladı.
In 1888 the German physicist Heinrich Hertz had demonstrated that currents of high frequency emit electro-magnetic waves, or radio waves, into space.Yılında, Walter Bothe alfa parçacıklarıyla bombalanan berilyumun; yüksek derecede penetrasyonu olan ve elektriksel olarak yüksüz bir ışıma yaydığını gözlemlemiştir.
In 1928, Walter Bothe observed that beryllium emitted a highly penetrating, electrically neutral radiation when bombarded with alpha particles.Bahriyeli subaylarla konuşurken yoldaş Schastnynin filoyu yok etmeyi planladığım dedikodularını yaydığını öğrendim.
That I had the plan to destroy the fleet. While chatting with the Navy officers I learned that Comrade Schastny is spreading the rumors.Bizde bu arada bu şeyi takip edip edemediğimize bakalım,… lütfen bana o şeyin bir tür takip edilebilir… süper enerji ışık dalgası yaydığını söyle.
İspanyol, Amerikan savaşı sırasında sarıhumma, askerleri kırıp geçiriyormuş. Hastalığı sivrisineklerin yaydığını Walter Reed anlamış
Yellow fever was wiping out the troops during the Spanish-American War,dumanda bazı ölçümler yapmasını ne tarz kimyasallar yaydığını görmek istiyorum.
the smoke from the plastics as you cook. and just see what kind of chemicals are being released.dumanda bazı ölçümler yapmasını ne tarz kimyasallar yaydığını görmek istiyorum.
do some measurements on the smoke and just see what kind of chemicals are being released from the plastics as you cook.hastalıklı bir sıçan gibi hastalık yaydığını anladığında ne yaparsın?
Içlerindeki 21 elementin de dünyada var olmayan elementler olduğunu Burada gömülü taşların yüksek frekanslı enerji yaydığını, ve canlı cansız her şeyi etkilediğini ispatlayabilirim.
And that they affect all living and non-living things. I can prove that the stones buried here spread energy with a high frequency, that the 21 elements in those stones are not from this world.Evet. Bizde bu arada bu şeyi takip edip edemediğimize bakalım, lütfen bana o şeyin bir tür takip edilebilir süper enerji ışık dalgası yaydığını söyle.
Yeah, and in the meantime, you and I are going to see if we can track Bizde bu arada bu şeyi takip edip edemediğimize bakalım,… lütfen bana o şeyin bir tür takip edilebilir… süper enerji ışık dalgası yaydığını söyle.- Evet.
Yeah, and in the meantime, you and I are going to see- Yeah. some sort of super energy lightning wave that we can track. if we can track Kosovada yayın yasasının kabulü hesapta olmayan sonuçlara yol açıyor.
Milletvekilleri, Kosova yayın yasasının değiştirilmesinde istediklerden biraz fazlasını aldı.
Lawmakers got a little bit more than they bargained for in amending Kosovo's broadcasting law.Ve değerli son yay sonsuza kadar özgür olacak.
İmparatorluğuna imajını yaymanın bir yolunu bulmuştu.
Alexander had found a powerful way to spread his image throughout the empire.Büküm ve yay ayarlamalar tam dikkatle seviyelendirme aracı kaldırma.
Birincisi: volkanik yay, volkanik kemer
First: volcanic arc, volcanic beltNoel neşesini yaymanın en iyi yolu… herkesin duyabileceği sesle şarkı söylemektir.
The best way to spread Christmas cheer is singing loud for all ARQın yaydığı elektromanyetik frekanslar insan belleğini etkileyebilir.
İngiliz Yayın Kurumu.
British Broadcasting Corporation.
