YEMEĞE ÇIKIYORUZ in English translation

• we're going out to dinner
• we're having dinner
• we're going out for lunch

Examples of using Yemeğe çıkıyoruz in Turkish and their translations into English

Pekala, o halde sanırım yemeğe çıkıyoruz.
All right then, I guess we're going to lunch.

Dinle, Linda ve ben bu gece yemeğe çıkıyoruz.
Listen, Linda and I are going out for dinner tonight.

Yemeğe çıkıyoruz ve sonra hiçbir şey yapmıyorsun.
We go out to dinner, and then you do nothing.

Doğrusu bu gece yemeğe çıkıyoruz ve yarın gece beni en sevdiği kulüplerden birisine götürecek.
As a matter of fact, tonight we're going out to dinner and tomorrow night she's taking me to one of her favorite clubs.

Yemeğe çıkıyoruz ve sonra hiçbir şey yapmıyorsun.
And you know, we go out to dinner, and then you do nothing,

Flört edip, telefonlaşıyoruz, yemeğe çıkıyoruz… sonra hiçbir şey olmuyor.
We flirt, we talk on the phone, we go to dinner, and then nothing… for weeks.

Kutlama yemeğine çıkıyoruz.
We're going out to dinner to celebrate.

Sadece yemeğe çıkıyoruz.
We are just going to dinner.

Joannele yemeğe çıkıyoruz.
Joanne and I had a dinner.

Arada yemeğe çıkıyoruz.
An occasional lunch.

Barbarayla yemeğe çıkıyoruz.
I'm meeting Barbara for lunch.

Viviane yemeğe çıkıyoruz.
Viviane, let's have lunch.

Millet, yemeğe çıkıyoruz.
Everybody, we're breaking for lunch.

Hyeon-su, yemeğe çıkıyoruz.
Hyeon-su, we're grabbing dinner.

İlk kez yemeğe çıkıyoruz.
For once we're having dinner.

Yarın akşam yemeğe çıkıyoruz.
So tomorrow night, dinner.

Onunla yemeğe çıkıyoruz çünkü.
Because I got a date with her.

Beraber sık sık yemeğe çıkıyoruz.
We often eat out together.

Yemeğe çıkıyoruz, değil mi?
We're--we're still on for lunch, right?

Yemeğe çıkıyoruz, değil mi?
Are we still on for lunch?