Examples of using Yetişkin bir kadınsın in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sen yetişkin bir kadınsın.
You're a grown-ass lady.Yetişkin bir kadınsın ve bir annesin.
You're a grown woman, and Yetişkin bir kadınsın yani?
So you're a grown woman now?Çünkü bana daha çok yetişkin bir kadınsın gibi geldi. Gerçekten mi?
Really?'Cause you sound more like a grown woman.Yetişkin bir kadınsın, öyle de davranmalısın.
Act like a grown woman.Yapma, yetişkin bir kadınsın.
Come on. You're a grown woman.Yetişkin bir kadınsın… kötü çocukluk yeterli bir bahane değil artık.
You're a grown woman, so having Yetişkin bir kadınsın… kötü çocukluk yeterli bir bahane değil artık.
So having Yetişkin bir kadınsın.
You are a grown woman.Yetişkin bir kadınsın yani?- 18?
Eighteen.- So you're a grown woman now?Artık yetişkin bir kadınsın, ve evlenme zamanın geldi.
You're a grown woman now, and it's time for you to get married.Artık yetişkin bir kadınsın, ve evlenme zamanın geldi.
And it's time for you to get married. You're a grown woman now.Erkek ev arkadaşı olan yetişkin bir kadınsın.
A grown woman with a male roommate.Evet, ama sen genç değilsin. Yetişkin bir kadınsın.
Yes, but you're not a kid, you're a grown woman.Hadi, Janet, yetişkin bir kadınsın.
Come on, Janet, you're a grown woman.Genç bir kız değilsin. İki çocuğu olan yetişkin bir kadınsın.
You're a grown woman with two little young'uns.İki çocuğu olan yetişkin bir kadınsın.
You're a grown woman with two little young'uns.Kendime şöyle söylediğimi hatırlıyorum, Yetişkin bir kadınsın.
I remember telling myself like, You are a grown woman.Megan, sen yetişkin bir kadınsın.
Megan, you're a big girl.İki çocuğu olan yetişkin bir kadınsın.
You're a grown woman with two children.
