Examples of using Yoksunluk in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Bana ne gördüğünü anlatıyorsun. Duyusal yoksunluk.
Östrojen seviyelerinde ani bir düşüşün tetiklediği uyarıcı kanama, yoksunluk kanaması olarak adlandırılır.
Bana ne gördüğünü anlatıyorsun. Duyusal yoksunluk.
Sensory deprivation. You told me what you saw.Mümkün değil. Yoksunluk belirtileri.
Withdrawal symptoms. Not applicable.Bana ne gördüğünü anlatıyorsun. Duyusal yoksunluk.
You told me what you saw. Sensory deprivation.Susuz kalmışsınız ve yoksunluk semptomları gösteriyordunuz.
You were dehydrated and showing withdrawal symptoms.Bana ne gördüğünü anlatıyorsun. Duyusal yoksunluk.
Sensory deprivation. You tell me what you saw.Şu anda hissettiğiniz, akut yoksunluk sendromu.
Right now, you are experiencing acute withdrawal syndrome.Duyusal yoksunluk.
Sensory deprivation.Ve sonra bu yoksunluk şeyini yaparım.
And then I get into this deprivation thing.Yine lanet olasıca yoksunluk.
Yoksunluk belirtileri gösteriyorsunuz.
You're displaying symptoms of withdrawal.Ödemin yoksunluk belirtisi olduğunu mu düşünüyorsun?
You think swelling is a symptom of withdrawal?Ona ruhtan yoksunluk deniliyor!
It's called meanness of spirit!Yoksunluk sendromu mu?
Syndrome… of abstinence?Yoksunluk belirtilerinin tümünü gösteriyor.
She's got all the symptoms of withdrawal.Yoksunluk yeminleri onunla akdimizin bir parçası.
Vows of abstinence are part Yoksunluk yeminleri onunla akdimizin bir parçası.
Are part Bu yoksunluk belirtisi ile alâkalı bir şey değildi.
This was nothing like the symptoms of withdrawal.Yoksunluk inceliği.
It lacked finesse.
