YUMUŞAKLAR in English translation

soft
yumuşak
yumuşacık
hafif
zayıf
narin
loş
uysal
yumuşattık
smooth
yumuşak
düzgün
düz
sakin
güzel
iyi
yumuşacık
pürüzsüz
sorunsuz
akıcı

Examples of using Yumuşaklar in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Çok yumuşak Yumuşaklar.
So soft. They're soft.
Bu yüzden bu kadar yumuşaklar.
So they will be kickable.
Ve yumuşaklar.
And they're soft.
Hukuk büroları yumuşaklar içindir.
Law firms are for pansies.
Neredeyse Staneyninkiler kadar yumuşaklar.
It's almost as soft as Stanley's.
Hey, şahsen ben de'' yumuşaklar giremez'' rutinini kullanmaktan çekinmem.
Hey, I'm not above using the"no fairies allowed" routine myself.
Bunları uğraşı terapisi için kullanıyorlar, ama yumuşaklar.
They use these for occupational therapy, but they're soft.
Adamlar, karada geçirdikleri aylardan dolayı yumuşaklar… iyi bir vaftize ihtiyaçları var, işimizin başladığını bilsinler.
The men are soft from months on land, they need a good baptism, let them know our work has begun.
Eh, çoğu zaman sarılar ve, yumuşaklar ama arada sırada, siyah
Well, most of the time they're blonde, and they are soft, but every once in a while,
Çok yumuşaksın, para istersen seni sevmezIer diye korkuyorsun.
You"re too soft, afraid they"II dislike you if you make them pay.
Bir tanesi kar gibi yumuşaktı, diğeri ise gül gibi dikenliydi.
One as soft as snow, the other prickly as a rose.
Öyle yumuşaktır ki kimileri onun pamuktan yapıldığını söylerler.
So soft to the touch that he might be said to be made of cotton.
Çok yumuşaktı gerçekten.
It was very soft.
Kumu çok yumuşaktır üstelik kıçını isilik yapmıyor.
The sand is so soft, it doesn't even rash your butt cheeks.
O kadar yumuşaksın ki sana içeride Ta-Minnoş diyecekler.
You so fuckin' soft, they gon' call you Ta-fleece.
Püfür püfür yumuşaklık, huh?
Puffy soft, huh?
Güzellik ve yumuşaklık adına neleri feda ettiğinizi iyi düşünün.
Consider asking yourself what you're willing to sacrifice… in the name of beauty and soft cuticles.
Yatağın çok yumuşakmış sevgilim!
Your bed's too soft, my dear!
Bu yumuşaklık değil.
That's not soft.
Içindeki yumuşaklık gibi düşün.
Think like the soft inside.
Results: 68, Time: 0.0392

Top dictionary queries

Turkish - English