Examples of using Yumurtalı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Güzel. Bekle, sana yumurtalı pirinç bulamacı yapacağım.
Yumurtalı salatayla fena olmaz.
Yumurtalı sandviç, şarkı.
Yumurtalı sandviç yapmıştım.
Yumurtalı çorbayı fondip etmiştim zaten,
Sen yumurtalı sandviç yapan bir kurt adamla konuşan bir hayaletsin.
Yumurtalı sandviçleri dene.
Ben lezzetli, eski usul yumurtalı ve pastırmalı dürüm kahvaltı istiyorum.
Yumurtalı burgerlerin çıktığı zamanı hatırlıyor musun?
Yumurtalı bir yüzük!
Moe, yumurtalı biran benden olsun.
Yumurtalı, kızartılmış pirinç.
Yumurtalı sigara böreğinin tadına bakayım.
Yumurtalı salata ve Kola idi değil mi?
Yumurtalı et mi?
Yumurtalı tofu.
Bence, yumurtalı borş seven iki adam, çok şaşırtıcı.
Kaygana, yumurtalı bir yiyecektir.
Yumurtalı kiş ve Brie peyniri. Ortasında füme jambon var.
Dilg yıllardır oradan yumurtalı alır!- Yumurtalı.