Examples of using Yumurtalarınızı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yumurtalarım ebediyen orada olmayacak
Yumurtan soğuyor Scott.
Yumurtalarım cıvık olmuş'' deyince ben de ona waffle yaptım.
Bir ton yumurtan vardır, bir tane daha yaparsın!
Elinde iki yumurtayla, büyük savaşlardan birini kazanamazsın.
Sophie, yumurtanı bitirir misin, lütfen, hayatım?
Çayın bekliyor ve yumurtan da beş dakikaya hazır olur.
Yumurtalı biftek, mücver falan yapsam nasıl olur?
Haklısın. Yumurtayı kırmadan omlet yapamazsın.
Sadece beş yumurtam var… onlar da çok küçük. Elbette.
Yağda pişmiş yumurtam yeniden çok yüksek bir fiyata erişti.
Haklısın. Yumurtayı kırmadan omlet yapamazsın.
Yumurtam ve İngiliz kekim var.- Kahvaltı.
Yumurtan yanıyor, biliyorsun değil mi?
Yumurtasını yesem bir şey demez herhalde. Görüşürüz.
Yumurtasını yesem bir şey demez herhalde. Görüşürüz.
Görüşürüz. Yumurtasını yesem bir şey demez herhalde.
Görüşürüz. Yumurtasını yesem bir şey demez herhalde.
Çocuklar için yumurtaya ihtiyacımız var yine de… Çok kızgınım!
Senin kızarmış yumurtanı, mercimeğini ve chorizonu( ispanyol salam çeşidi) cok özledim.