Examples of using Yusuf in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yusuf artık bizden biri.
Yusuf nerede? Hayır!
Yusuf nerede? Alt katta hamamda.
Baksana Yusuf, Freddie Hamid denilen adamı tanıyor musun?
İyi iş başardın Yusuf.
Ve Yusuf Bell, boğularak öldürülmüş.
Yusuf nerede? Alt katta hamamda?
Yusuf nerede? Hayır!
Yusuf burada olduğumuzu kimseye söyleme,
Teşekkürler Yusuf.
Hangi turist? Amerikalı… Onu Yusuf öldürdü?
İmamın onun için seçtiği isim bu, Yusuf.
Şu utangaç Yusuf kadınlarla göz göze gelemiyor.
Yusuf adında birini arıyorum.
Hey Yusuf.
Sonra bir diğeriyle tanıştım. Yusuf.
Şeyh Ebu Talip Yusuf, üst düzey Sünni din adamı.- Teşekkür ederiz.
Evet bayan, Yusuf Kadir, polis iyi bilirdi.
Özellikle ben, Yusuf.
Teşekkür ederiz. Şeyh Ebu Talip Yusuf, üst düzey Sünni din adamı.