Examples of using Yutmam in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
İkimiz de biliyoruz ki beni öldürsen o şeyi yutmam.
O'' Islah olma'' masalını yutmam ben!
Ve bunu tekrar yutmam.
Olmadı ama. Ben bunları yutmam.
Bu kurban ayaklarını tekrar yutmam.
O yanıp sönen kurbağa numarasını bir daha yutmam.
Acemi bir koç olduğumdan deme çünkü yutmam.
Ben bunu yutmam.
Lokanta filmindeki o eski numarayı tekrar yutmam. Çok lezzetli.
Bunu yutmam. Burada Cohaagenın defterini dürecek kadar bilgi olduğunu söyledi.
Anlamıyor musun? Endişen için teşekkürler ama bunu bir daha yutmam. Birim gelince.
Derken, kendisini balık yutmuştu. O kendi kendini kınayıp duruyordu.
Wyatt dönünce kumların yuttuğu şehirde onun yanında olacaksın.
Yut onları.
Derken onu balık yutmuştu, oysa o kınanmıştı.
Çiğneyip yuttun beni, ve yeniden tükürüp attın!
Ne yuttum ben, bir karat mı?
Yut bunları.
Izzynin yuttuğu anahtara baktım.
Derken, kendisini balık yutmuştu. O kendi kendini kınayıp duruyordu.