Examples of using Zıkkımı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Eğer şu zıkkımı boğazından aşağı akıtmayı bırakabilirsen… bir şair gibi hissetmeni sağlayacağı umuduyla…
Böyle şeylerden konuşabilirsin. Eğer şu zıkkımı boğazından aşağı akıtmayı bırakabilirsen… belki ne yaptığım ya da ne yapmadığım hakkında konuşmak yerine… bir şair gibi hissetmeni sağlayacağı umuduyla.
Bu zıkkıma hazır değilim!
Bu zıkkıma ihtiyacın yok.
Burada ne zıkkımımız varmış?
Bu siyah zıkkım hareket ediyor, iradesi, düşüncesi var.
Her ne zıkkımsa? Ben varım.
Bu zıkkıma asla dokunmam, asla.
Esi o zıkkımın kayıp olduğunu öğrenecekler demek.
Bu zıkkıma asla dokunmam, asla.
Kurtul şu zıkkımdan!
Sen de ne zıkkımsın?
Kendi zıkkımını içmeliydin.
Ayrıca Tanrı bilir kaç tane kanser hastası bu zıkkımlardan alıyor.
Geçen sefer verdiğin zıkkım beni tüm gece uyutmadı.
O zıkkımları derhâl kaldır ve bas git.
O zıkkım yüzünden paranoya… olmaya başladın Scott.
Bu zıkkım seni öldürecek. Hayır, teşekkürler.
Nereye gidiyorsun Lee? O zıkkım yüzünden paranoya… olmaya başladın Scott.
O zıkkımdan bir daha içersen, kafanda delik açarım.