Examples of using Zarfın in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
İzleyici zarfın üstündeki insan kokusunu takip etti.
Grahamin meleği zarfın üzerinde iz bırakmayacak kadar akıllıymış.
Zarfın içine şöyle koyalım.
Adamlarımızın bulduğu konumdaki zarfın içinden merminin geçmesi gerekirdi.
Zarfın üzerinde hiçbirşey yok. Bilmiyorum.
Zarfın üzerinde hiçbir şey yok. Bilmiyorum.
Zarfın altına koymuştum.
Son olarak, zarfın kayboluşu pilicin ödünü kopardı.
Alo? Zarfın içinde McNeili konuşturabilecek bir şey var.
Zarfın içinde McNeili konuşturabilecek bir şey var. Alo?
Son olarak, zarfın kayboluşu pilicin ödünü kopardı.
Talimatlar zarfın içerisindedir.
Bu ikisi de zarfın üstündeki adrese gidecek. Afedersiniz.
Bu ikisi de zarfın üstündeki adrese gidecek.
Bu ikisi de zarfın üstündeki adrese gidecek. Afedersiniz.
Tom zarfın arkasına bir şey yazdı.
Zarfın kapağını yalayan kişinin DNAsını da aldık.
Zarfın içinde bitane daha hak transfer isteği var.
Zarfın var mı?
Zarfın arkasına…'' yeni bir arkadaşım oldu.