ZEVKIM in English translation

taste
lezzet
zevk
tadı
tat
tadımlık
pleasure
zevk
memnun
keyif
haz
memnuniyet
tatmin
şerefi
mutluluk
keyfi
rızasını
tastes
lezzet
zevk
tadı
tat
tadımlık
my amusement
benim eğlencem
zevkim
beni eğlendirmek

Examples of using Zevkim in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Benim zevkim, Tanrım, neredesin?
My savor, Jesus Christ, where are you?
Benim zevkim.- Nelson.
My treat.-Nelson.
Benim zevkim.- Nelson.
Nelson…-My treat.
Benim zevkim. Ne diyorsun?
My treat. What are you saying?
Gerçekten, zevkim East Bluenun en iyisidir.
Truly, my gusto is East Blue's best.
Et zevkim konusunda kendi kendime konuştum.
I was talking to myself about my preference in meat.
Bay Bando, zevkim için ölür müsünüz?
Mr. Bando, could you die for my pleasure?
Sensin benim zevkim.
Yöu're my delight.
Hayır, benim bilgisayar zevkim çok muhafazakardır.
No. My computer palette's pretty conservative.
İşim para, zevkim yemek yemek.
Money's my business, eating's my pleasure.
Buraya benim keyfim ve zevkim için getirildin.
You have been brought here for my enjoyment and my appreciation.
Artık yemek yapamam çünkü zevkim gelir ve gider.
I can't cook anymore, because my taste comes and goes.
Hayır, benim bilgisayar zevkim çok muhafazakardır.
My computer palette's pretty conservative. No.
Çok muhafazakardır. Hayır, benim bilgisayar zevkim.
My computer palette's pretty conservative.
Daha önce hiç böyle bir zevkim olmamıştı. Ama itiraf etmeliyim bu zırhı bayağı sevdim!
I never had a taste for this sort of thing, but I must admit, I'm deeply enjoying the suit!
Benim suçluluk duyduğum tek zevkim sabahın yedi buçuğunda da olsa güzel bir ızgara kaburga yemek.
My one guilty pleasure is a good rack of ribs. Even at 7:30 in the morning.
Tamam benim zevkim olmayabilir ama bu sadece bir kayaydı?
All right, it may not be my taste, But--but this used to be just a rock, okay?
Benim hayattaki en büyük zevkim, dikkatsiz ya da sorumsuz olduklarını düşündüğümde hükümetin üzerine gitmektir.
But my greatest pleasure in life is to hammer at the government, if I think they're being careless or irresponsible.
Ve zevkim de mükemmeldir. Ama çocukluğumdan beri, moda dergileriyle ilgileniyorum.
Since I was a kid, and I have impeccable taste. But I have devoured fashion magazines.
Yani sen, çok yakışıklı bir kadınsın, fakat benim zevkim biraz bebek etine kaçıyor.
I mean, you're a handsome woman… but my tastes run more to baby veal.
Results: 93, Time: 0.025

Zevkim in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English