Examples of using Zihnimin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Zihnimin en karanlık köşesi… Canavara ayrılmış vaziyette.
Zihnimin en karanlık köşesi… Canavara ayrılmış vaziyette.
Zihnimin merkezine mükemmel uykunun bir görüntüsünü yansıt.
Zihnimin gerisinde bir yerlerde bilmem gerekirdi.
Bana zihnimin oynadığı bir oyun. Bilmiyorum.
Bana zihnimin oynadığı bir oyun. Bilmiyorum.
Ay boyunca,… seni zihnimin en karanlık köşelerine ittim.
O düşünce benim zihnimin karşısından geçti.
Yani sıradan radikal mi, ben mi radikalim, yoksa zihnimin radikali mi?
Ve sen benim zihnimin kilidini açtın.
İnatçılığınızı alkışlıyorum, Dr. Barnes ama zihnimin en ücra köşelerini taradım
O daima orada olacak, zihnimin içinde şarkılar söyleyerek… O yalnızca bir insan… İşte kendin söyledin.
Bir masada yatıyor… doktorların, zihnimin, yarattıkları kabuğa nasıl uymadığıyla ilgili… konuştuklarını dinliyordum.
Bir masada yatıyor… doktorların, zihnimin, yarattıkları kabuğa nasıl uymadığıyla ilgili… konuştuklarını dinliyordum.
Bir masada yatıyor… doktorların, zihnimin, yarattıkları kabuğa nasıl uymadığıyla ilgili… konuştuklarını dinliyordum.
Zihnimin kapalı olduğunu düşünebilirsin
Aramızdaki bu küçük sohbetler bana her zaman keyif veriyor ve zihnimin rahatlamasına yardımcı oluyor.
Ama şimdi… Şimdi… zihnimin köşelerinde bir şey var.
Ama şimdi… Şimdi… zihnimin köşelerinde bir şey var.
Galiba zihnimin gerilerinde bir yerde, güzel bir sürpriz umuyordum. Çünkü buradaki sürprizlerin çoğu nahoştur.