WAHRHEIT - übersetzung ins Türkisch

• gerçek
• hakikat
• doğru
• hak
• gerçeği
• doğruyu
• gerçeğin
• gerçekleri
• hakikati
• doğruları
• doğruluk
• hakikatin
• hakikate
• hakkı
• haktır

Beispiele für die verwendung von Wahrheit auf Deutsch und deren übersetzungen ins Türkisch

Du lügst indem du die Wahrheit sagst?
Doğruyu söylediğini yalan söyledin?

Allah aber scheut die Wahrheit nicht.
Fakat Allah, hak( kı açıklamak) tan çekinmez.

Wenn ich nur wüsste, was die Wahrheit ist.
Keşke gerçeğin ne olduğunu bilsem.

Und die Wahrheit liegt irgendwo dazwischen.
Gerçek ise bu ikisinin arasında bir yerde.

Aber jetzt wissen Sie die Wahrheit über Barbara.
Şimdi Barbara hakkındaki gerçekleri biliyorsun. Ama.

Das entspricht nicht ganz der Wahrheit, oder?
Bu tam olarak doğru değil, değil mi?

Die Wahrheit verlangt einen Märtyrer.
Hakikat kurban istiyor.

Ich suche die Wahrheit und werde verdammt.
Gerçeği arıyorum, bulduysam kahrolayım.

Kannst du die Wahrheit sagen?
Doğruyu söyleyemez misin?

Das kurdische Volk will Wahrheit und Gerechtigkeit.
Türk halkı hak ve adalet istiyor.

Nur im Blut finden wir die Wahrheit, Zoe.
Hakikati yalnızca kanda buluruz Zoe.

Wir wollen nur, dass die Wahrheit herauskommt.
Biz sadece gerçeğin ortaya çıkmasını istiyoruz.

Dad sagt die Wahrheit.
Babam gerçekleri anlattı.

Oder? Ephraim… Das ist nicht die Wahrheit.
Gerçek bu değil, değil mi?- Ephraim.

Danke. Danke, dass du die Wahrheit gesagt hast.
Teşekkürler. Doğru söylediğin için teşekkürler.

Wahrheit. Wahrheit, das Geschenk des Lärms.
Hakikat. Hakikat, Sesin hediyesi.

Dann werden Sie ihnen die Wahrheit sagen.
Onlara gerçeği söyleyeceksin!- Bana.

Ich muss sichergehen, dass Sie die Wahrheit sagen.
Doğruyu söylediğinden emin olmam gerek.

Und Wahrheit in Gott auf gegen jede andere Gesetzesmäßigkeit.
Hak olan kanun sadece Allahındır, diğer bütün kanunlar.

Jetzt weißt du die Wahrheit.
Artık hakikati öğrendin.