ДЕТСКАТА - превод на Турски

• çocuk
• bebek
• çocukluk
• pediatrik
• çocukların
• çocuğun
• bebeğin
• çocuklar
• küçükler
• kreş

Примери за използване на Детската на Български и техните преводи на Турски

Тя е детската ми любов.
O benim çocukluk aşkımdır.

Ще ми се да бяхме на детската маса и ти да ми бъркаш отдолу.
Keşke çocuklar masasında olsaydık ve sen de altından beni parmaklasaydın.

Ще спя в детската.
Çocukların odasında uyuyacağım.

Какъв тип мебели имате нужда за детската стая?
Çocuğun yatak odası için ne tür bir mobilyaya ihtiyacınız var?

Да, детската кръвна картина е нормална.
Evet, bebeğin kan durumu normal.

Тогава за срещането ни и за детската ми снимка която намерих след толкова години.
O zaman karşılaşmamıza ve benim yıllar sonra bulduğum çocukluk fotoğrafıma.

Ето някои хранителни продукти, които трябва да се избягват в детската диария.
Burada gereken bazı gıda maddeleri şunlardır bebek ishal de kaçının.

Отидете в детската стая.
Çocuklar odanıza gidin.

Защо не ви покажа детската стая?
Neden size bebeğin odasını göstermiyorum?

Записва в детската стая.
Çocuğun odasında neler olup ittiğini kaydeder.

Използват детската невинност.
Çocukların masumiyetini kullanıyorlar.

Глава ІІ от книгата„Левичарството”- детската болест на комунизма”/.
İkinci gruptakiler ise;'' sol komünizm çocukluk hastalığı'' depreşenler.

След всички онези пренатални проблеми с жена си и обзавеждането на детската стая.
Karısıyla olan doğum öncesi dersleri ve bebek odası dekorasyonundan sonra.

Освен това хероин, намерен под детската седалка.
Bir de eroin. Bebeğin araba koltuğunun altında bulundu.

Детската стая е в края на коридора.
Çocukların odası koridorun sonunda.

Човек трябва да познава детската психика.
Çocuğun psikolojisini anlamak gerekecektir.

Детската лига?
Çocuklar ligi mi?

Намерен под детската седалка.
Bebeğin araba koltuğunun altında bulundu.

Проверих показанията на магнитометъра и само в детската стая отчете нещо нередовно.
Magnometrenin ölçümlerine baktım… ve sadece çocukların odalarındaki sonuçlarda net bir şey yoktu.

Не на компютъра в детската стая.
Bilgisayarı çocuğun odasına değil.