ЖИВОТА - превод на Турски

• hayatını
• yaşam
• canını
• ömrü
• hayatımı
• hayatı
• hayat
• yaşamı
• yaşamını
• yaşamın
• ömrünü
• can

Примери за използване на Живота на Български и техните преводи на Турски

Между 5 и 10 питиета на седмица скъсяват живота с шест месеца.
Haftada 5 ila 10 kadeh arasında içki içen kişinin ömrü 6 aya kadar kısalabiliyor.

Този всеизвестен ураган от 5-та категория отнесъл 11 хил. живота.
Bu ünlü, beşinci seviye kasırga en az 11.000 can aldı.

През Средновековието инфекциозните болести върлували из Европа и отнели живота на милиони.
Orta Çağ boyunca bulaşıcı hastalıklar Avrupada yayıldı ve milyonlarca can aldı.

В ЕС през 2013 г. ракът е отнел живота на 1, 3 милиона души.
Zatürre yalnızca 2011 yılında 1,3 milyon can aldı.

Това е перфектният дом за едни младоженци да започнат живота си.
Yeni evlilerin hayatlarına başlamaları için mükemmel bir ev.

Влезете ли в тая клетка, ще се биете за живота си.
O kafese girdiğinizde hayatınız için dövüşüyor olacaksınız.

Не, мразя живота си.
Hayır, hayatımdan nefret ediyorum.

Когато живота ни се отклони от правия път, си мислим, че губим всичко.
Hayatımız rotasından çıkınca hayatımızdaki her şeyi kaybettiğimizi düşünüyoruz.

Нещо, което ще ти позволи да се измъкнеш оттук и живота ми завинаги?
Buradan ve hayatımdan sonsuza dek çıkıp gitmeni sağlayacak bir şey mi?

Това, което той направи, можеше да ни струва живота.
Bize yaptığı hayatımıza mal olabilirdi. Hala da olabilir.

Отдадох живота си на това, а ти не можеш дори.
Bu iş için hayatımdan vazgeçtim ama sen.

Искам да посветя живота си на моята страна и на моя народ.
Yaşamımı ülkem ve halkımın hizmetine adamak istiyorum.

Смятам, че живота ви щеше да е по-лесен, ако не познавахте Кристофър Ченс.
Cristopher Chancei hiç tanımasaydınız hayatınızın çok daha iyi olacağını düşünmeden edemiyorum.

Защото живота ни потръгна и ти вече не си център на внимание? Да?
Hayatlarımız devam ettiği ve senin de artık ilgi merkezi olmadığın için mi?

Правя това, което ми кажат за да спася живота ни.
Hayatlarınızı kurtarmak için, bana ne söyleniyorsa onu yapıyorum.

За всички останали, след като живота на мисия и сега също спечели допълнителни точки.
Tüm görev hayatından sonra kalan ve şimdi de ek puanla ödüllendirildi için.

Отмъкващи всяка надежда да направя живота си в нещо по-добро за мен.
Hayatımda kendim için iyi bir şey yapma umudumu elimden alan biri.

Виж, погмуркахме се, поговорихме за живота, пийнахме малко бяло вино.
Bak, daldık, hayattan bahsettik, biraz beyaz şarap içtik.

Това не е начина по който искам за да започнем живота си.
Hayatımıza bu şekilde bir başlangıç yapmayı istemiyorum.

Мразя живота си, мразя живота си,
Hayatımdan nefret ediyorum,