ЗАДУШАВА - превод на Турски

• boğuyor
• nefes

Примери за използване на Задушава на Български и техните преводи на Турски

Това е като паразитна лиана увита около дърво и бавно го задушава.
Parazitik bir orman sarmaşığının bir ağaca dolanıp onu yavaştan boğması gibi.

Така, пребива и задушава първата си жертва и после я зарязва.
Pekâlâ, ilk kurbanı dövmüş ve boğmuş, ve sonra çöpe atmıştı.

Сега прекарва цялото време с мен. Направо ме задушава.
Şimdi bütün zamanını beni boğarak geçiriyor.

Хемоперикард задушава сърцето.
Perikardiyumun içine kanıyor, kalbini sıkıştırıyor.

Чувстваш се отчаян не можеш да се измъкнеш от жена ти, която те задушава с опрощение.
Parçalanmış hissediyorsun. Affedilmeme ile seni boğan karın tarafından sıkıştırılmış.

Пепелта изгаря, задушава и убива животни по света.
Kül dünyadaki hayvanları yakar, boğar ve öldürür.

Тонното тяло на хищника бавно го задушава.
Etoburun 150 tonluk bedeni onu yavaşça havasızlıktan boğuyor.

Ако някой те обсипва с любов, това те задушава.
Eğer bir adam seni ölümsüz aşkınla yıkyor ve sen boğuluyorsan.

Проклетата дрога задушава тази страна.
Bu lanet uyuşturucular ülkenin boğazını sıkıyor.

Домът ми е там, където майка ми ме задушава, приятелката ми ме заряза, заради най-добрия ми приятел и група Противници едва не ме убиха.
Yuvam denilen yerde annem beni resmen boğuyor. Kız arkadaşımsa en yakın arkadaşım için beni terk etti. Birkaç tane Barack Obama da az kalsın beni öldürüyordu.

Нанси един вид го задушава.
ben rahatım ve Nancy onu boğuyor.

Защото задушава жертвите си с гъвкав полимер, който излива в гърлата им и след това ги преоблича като кукли.
Çünkü kurbanlarını boğazlarından aşağı esnek bir polimer dökerek boğuyor ve onlara oyuncak bebek kıyafetleri giydiriyor.

Сантиметров нападател. смазва гръдния кош на момчето, задушава го, и най-накрая му причинява мъчителна смърт, като го погребва живо.
Feetlik saldırgan, çocuğun göğsünü ezdi onu boğdu ve sonunda, onu diri diri gömerek onun acı çekerek ölmesine sebep oldu.

Беше случай, при който майка- тийнейджърка задушава бебето си, поставя го в чанта за боклук, и го изхвърля във водата.
Bir genç annenin kendi bebeğini boğduğu bir durumdu, Bir bavula koyup, nehire atmış.

Само че, вместо да поглъща хората в магазина, то поглъща и задушава практически целия живот по дъното на цялото северозападно Средиземно море.
Fakat dükkandaki insanları yemek yerine yaptığı tek şey büyümek ve neredeyse bütün kuzeybatı Akdenizin tabanda yaşayan canlılarını boğmaktır.

Дрехите й са твърде тесни, токчетата й прекалено високи, много е шумна, и… И мразя как те задушава!
Daracık giyiniyor, topukları çok yüksek çok yüksek sesle konuşuyor ve seni sıkboğaz etmesinden nefret ediyorum!

Започва да плаче, затова тя притиска одеялото към устата му, но това не го спира, и тя го задушава.
Ve çığlık atmaya başladı, bu nedenle kadın battaniyeyi çocuğun ağzına bastırdı ama onu susturamadı, ve onu boğdu.

Но всеки път, като се доближи до жена, я задушава и убива, и това чувство ми е много познато.
Ve ne zaman bir kadına yaklaşsa sonunda onu boğarak öldürüyor tıpkı benim gibi.

Искам да съм твой приятелка… но всеки път като се обърна ти си там, и… и това ме задушава.
Arkadaşın olmak istiyorum… Ama ne zaman etrafıma baksam sen etrafımdasın, ve… Ve beni bunaltıyor.

свалили царя, като по този начин задушава руската буржоазна революция.
kapitalist sınıfı katletti ve böylece Rusya burjuvazi devrimini boğazladı.