Примери за използване на Nefes на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
o ağır nefes başlar.
Hormalasına, nefesleri arasındaki uzun sürekli duraklamalara veya uyurken nefes sorunu olup olmadığına dikkat edin.
Almış olsaydım, nefes alabilir, bunları unutabilirdim.
Derin nefes alıp verin.
Bize bütün nefes egzersizlerinin bugün öğretmiş olduğu bunların hiçbir şey yapmadığı sadece zarar verdiğidir.
Derin nefes al dengenin yerini bul.
İşte deniz benim için bu… o sessizlik… o saflık ve o nefes.
Boğazları şişmişti, nefes alamıyordu.
Gömleğimdeki kusmuk kokusunu almamak için ağzımdan nefes almakla.
Nefes alabilesin diye ağzındaki bandı çıkaracağım ama sessiz olmanı istiyorum.
Hiç nefes alamayacağım, boğulmak gibi mi yani?
Nefes alma ve gevşeme egzersizlerini düzenli olarak uygulayın.
Derin nefes. Yavaşça.
Nefes almadan yarım saat su altında kalabiliyorum.
Doktorlar sonunda kendi kendine nefes alabileceğini düşünüyorlar.
Aglardı her deqiqevü her lehze, her nefes.
Pembe Gül Pembe Gerbera Bebeğin Nefes.
Sonunda nefes alabileceğim.
Nefes alabilirsiniz göz kırpabilirsiniz ağlayabilirsiniz de.
Keşke senin için nefes alabilseydim, bebeğim.