ЗЛОБА - превод на Турски

• kin
• kötülük
• nefret
• bir öfke

Примери за използване на Злоба на Български и техните преводи на Турски

Няма злоба в него.
İçinde bir kötülük yok.

В които има само злоба….
Nasibinde sadece mahrumiyet vardır….

А аз виждам само злоба.
Sadece kötüleri görebiliyoruz.

Злоба. Ревност.
Hasetten, kıskançlıktan.

Петгодишна злоба за 2 бона.
Için 5 yıl kin gütmüş.

Трябваше да се сетиш за това преди за почнеш да петниш тази злоба--.
Bunu o zehirli kadınla vuruşmaya başlamadan önce düşünecektin.

получавам от теб само отчуждение и злоба.
sende sadece öfke ve mesafe görüyordum.

Грумоносеца има злоба.
Yıldırımdavulları kin besliyor.

Никаква злоба към съпруга алкохолик и неговата любовница?
Alkolik ve mali olarak sorumsuz kocasına ve sevgilisine garezi yok muydu?

При поражение, злоба.
Mağlubiyette, kin besle.

Ще си свърши работата с цялата необходима злоба на стар приятел.
Görevini… eski bir arkadaşın, bütün hırçınlığı ile yapacaktır.

Това е сестра Злоба.
Bu Hemşire Ratchet.

е чиста злоба.
basitçe kin gütmek.

Но някои хора таяха злоба към него.
Ama bazı insanlar arada bunu karşısına çıkarıyordu.

Сигурно много съм те ощетил, защото не бях виждал отдавна такава злоба у една жена.
Sana büyük bir yanlış yapmış olmalıyım zira uzun zamandır bir kadının gözlerinde böylesi bir öfke görmemiştim.

Г- н Симпсън, да не би да казвате, че г-н Хорнблоуър е повдигнал тези обвинения от чиста злоба?
Bay Simpson, Bay Hornblowerın size bu suçlamaları tamamen kinden dolayı mı yaptığını söylüyorsunuz?

Ако съзнанието ви е изпълнено с омраза и злоба, помислете- какво същество ще бъдете?
Eğer zihniniz nefret ve fesat ile doluysa, hepiniz bir düşünün: o kişi ne türden bir canlı olacaktır?

да търпя това проклето съществуване… с всички тези глупости и лъжи… и злоба… и да стоя трезва?
bu kahrolası var oluşa, tüm pisliği ve aldatmacasıyla ve de günahkarlığıyla katlanmak ve ayık kalmak mıdır?

Много болести, много здраве, завист, злоба, провал, дори успех.
Çok hasta olmak, çok sağlıklı olmak kıskançlık, inat, başarısızlık, hatta başarı.

не съм съпругата която би искал и не съм тази която печели награда за майка на годината. но искам да знаеш, че… дори за секунда и не мисля че има злоба в сърцето ти.
yılın annesi ödülüne layık olmadığımın farkındayım ama şunu bilmeni istiyorum içinde kötülük olduğuna dair zerre tereddüdüm olmadı.