УМИРА - превод на Турски

• ölüyor
• ölür
• ölecek
• ölmez
• ölümünü
• ölmek üzere
• ölen
• ölünce
• bir ölüyor
• o ölüyor
• ölüm döşeğinde
• vefat
• bu ölüyor

Примери за използване на Умира на Български и техните преводи на Турски

Един умира, а друг му заема леглото.
Biri ölünce, bir başkası o kişinin yatağını sahiplenir.

Пол, съпругът ми умира, и аз искам да имам дете от него.
Eşim Paul ölmek üzere ve ondan bir bebek sahibi olmak istiyorum.

Момичето умира, а вие дори не информирате бащата.
Bir kız ölüyor, siz babasına haber bile vermiyorsunuz.

Както дядо ти казва, само тялото умира, а не душата.
Büyükbabanın söylediği gibi, ölen sadece bedendir, ruh değil.

Гледах как партньора ми умира и не можех да направя нищо.
Ortağımın ölümünü izledim ve hiçbir şey yapamadım.

Готвачът каза, че трябва да направим нещо, защото умира.
Aşçı bir şeyler yapmalıyız, yoksa ölecek… dedi.

Никой не умира от мартини.
Kimse martiniden ölmez.

Съпругът ми умира.
Kocam ölüm döşeğinde.

Пастор Бауер умира, съпругата му трябва да стигне до клиниката.
Papaz Bauer ölmek üzere, karısının kliniğe gitmesi gerek.

Знам, че умира, но това не премахва щетите, които е сторила.
Biliyorum o ölüyor. ama verdiği tüm zararlar görmezden gelinemez.

Когато съпругата на Джеймс умира, неговата сестра Сюзън Андерсън осиновява Трейси.
Jamesin karısı ölünce kardeşi Susan Anderson Tracyi evlat edinmiş.

Малко дете умира, а ти не можеш да се разделиш със 100 милиона?
Küçük bir kız ölüyor, sen 100 milyonu gözden çıkaramıyor musun?

Смъртта е нищо за един мъж, който умира веднъж.".
Bir defa ölen bir adam için ölüm nedir ki.

Стоях тук и гледах как синът ми умира стотици пъти, а Мърфи получи медал.
Burada oturup yüzlerce kez oğlumun ölümünü izledim. ve Murphy bunun için ödüllendirildi.

Когато дойде термина на тези неща тя умира, знаеш ли?
O şeyler son evreye geldiler, o ölecek. Bunu biliyor musun?

Но грехът никога не умира.
Ama günah hiç ölmez.

Татко умира.
Babam ölüm döşeğinde.

Но сега дървото умира.
Ama şimdi o ağaç ölüyor.

Умира звезда.
Bir yıldız ölüyor.

Той умира, професоре.
O ölmek üzere profesör.