Примери за използване на Bir на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Her neyse, size bir de iyi haberimiz olabilir.
Sizler nasılsınız şu an bilmiyorum ama benim bir ara vermem gerek.
Güzel, yaşlı bir kadın ve siyah bir kız.
İyi dansçıyım. Çok yakışıklıyım ve vücudum bir harika.
Bayan Balfourun çantasındaki parmak iziyle bir eşleşme yakaladık efendim.
Sierra 3 kuzeybatı penceresinde açık bir görüş yakaladım.
Çok hoş bir hikayeydi, Bobby ama hepimizin arkasından odasını temizleyecek bir Yolandamız yok.
Ray Foerstersin vefatının ardından… yeni bir C.I.D. amirine ihtiyacım olacak.
İşte geldik bir neden sen değil'' celebwhore.''.
Bir başkası İngiltere den,
Aydınlanmış bir dünyada bile,
Ailede bir ölüm yaşandı, onu gördünüz mü diye soracaktım.
Eğer bir problem olursa her
Evrende bir delik açacak kadar fazla enerji sarf ediyor.
Dünyada bir cennet varsa buradadır, buradadır.
Bir suçlama söz konusu.
Neyse,'' Clara'' bir'' Edna'' ismi değil, değil mi?
Küçük bir olasılıkla, uydu istasyonuna ulaşabilirsek.
Bir, bizi öldürmeye çalışan bir insan faktörü-- üzerimize kazara düşen bir ağaç değil.