Примери за използване на Öpmek на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Cennette her şeyin bir zamanı vardır öpmek için ve sarılmak için!
Seni neden öpmek isteyeyim ki?
Öpmek ya da öpmemek, iste bütün mesele bu.
Hoşlandığın, öpmek istediğin ve de hasta olduğun biri.
Stan öpmek istiyooor, Wendy Testeburgeriiiiii.
Bu, kız kardeşimi öpmek gibi olurdu.
Ama sürekli futbol antrenmanına gideceğinden dublörünü öpmek zorunda kalacağım.
Seans başı 100 kâğıt ama ağızdan öpmek yok.
Heidiyi öpmek yok.
Onu öpmek belki biraz aşırıya kaçmıştı.
Öpmek yok!
Kıçımı da öpmek ister misin?
Hangi kadın bir kül tablasını öpmek ister ki?
Ama sevmediğim birini öpmek.
Ölmeden önce hep hayalini kurduğum bir şey, gerçekten çok güzel bir kadını öpmek.
Seksi küçük hemşireler rahatlatmak ve öpmek için.
Kralın kıçını öpmek zorunda kalacaksın Becket çünkü tekrar geliyorlar.
Bebeğimi öpmek istemiyor musun?
Kucaklamak öpmek yok mu?
Duyduğum kadarıyla denizkızını öpmek denizciyi boğulmaktan korurmuş.