Примери за използване на Ötekine на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Ve ötekine.
Zaman, geminin bu ucunda ötekine kıyasla daha hızlı ilerliyor.
Sadece bir evden ötekine geçen çocuklar.
Bir korkuç durumdan ötekine.
Yaşımdan beri bir ilişkiden ötekine savruluyorum.
Bir inanılmaz şehirden ötekine gittim.
Sadece bir yerden ötekine götürüyordum.
Bazen diğerinin dokunuşuyla ötekine geçebiliyorsun.
En az iki parçası var ve her biri ötekine bağlı.
Vücudu iflas edene kadar bir enfeksiyondan ötekine geçerdi.
Kazanan ötekine yardım eder.
Bu sebeple bir film yapımcısı olarak, Dünyanın bir ucundan ötekine kadar gittim o mükemmel kareyi yakalayabilmek
Evet. Bir teoriye göre nörobiyolojik, ötekine göre psikolojik. Aşırı derecede cinsel
Onlardan biri ötekine saldırırsa, ALLAH ın buyruğuna dönünceye kadar saldırgan grupla savaşın!
Oradan oraya giden, bir kadından ötekine atlayan adam gördüler mi,'' Yeni Dünyayı keşfediyor'' derlerdi.
İlişkimiz ne zaman birinden ötekine geçti bilmiyorum, ama ben onu özlüyorum Lainie.
Eğer böyle olsaydı, her ilah kendi yarattığını yok ederdi ve mutlaka biri ötekine üstün gelmeye çalışırdı.
Birbirlerine iş gördürmeleri için kimini ötekine derecelerle üstün kıldık.
eğitimi için deneysel teknolojileri kullanmaktı. Ayrıca bir kişiden ötekine hafıza aktarımı yapıyordu.
Dünya hayatında onların geçimliklerini aralarında biz taksim ettik ve onlardan kimini ötekine derecelerle üstün kıldık ki biri, diğerine iş gördürebilsin.