Примери за използване на Şehirdeki на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Şehirdeki merkezi bilgisayardan mı öğrendin?
Büyük şehirdeki yaşam hakkında ne düşünüyor?
Uzak bölgelerdeki okullarda fazlasıyla yer varken, şehirdeki okullar oldukça kalabalık.
Şehirdeki antikacılarda mı?
Içeride benimle oynaman gerekiyor şehirdeki bankacı olarak.
Hanımlar, Willi şehirdeki hastaneye götüreceğim.
Şehirdeki bir seri cinayet üzerinde çalışıyordum.
Bu dökumanlar şehirdeki dosyada.
Şehirdeki bütün kütüphane çalışanlarına e-posta gönderdik.
Tuzak e-postalar şehirdeki bir ofis binasından gönderilmiş görünüyor.
GPSine göre şehirdeki terk edilmiş bir depoda.
Şehirdeki futbol finali Pasadena Hazırlıkla oynuyoruz, berabereyiz.
Krallık boyunca birçok şehirdeki kurtadam ve cadıları öldürmüş.
Ben de şehirdeki evimi sattım.
İhtimalen şehirdeki mutfakların yarısında olan bir suç aleti seçmiş.
Şehirdeki her banka tarafından reddedildiğini biliyorum, Moray.
Tüm şehirdeki dosyaları… almam birkaç gün sürer.
Şehirdeki önemli yerleri güvenlik altına alıyorlar.
Şehirdeki bütçe kesintileri sizin hiçbir şey yapmamanızın bir sonucu mu?
Şehirdeki tüm ekipler 310 Kuzey Williams Sokağında ateş edildi.