Примери за използване на Şiddete на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Şiddete eğilim, asalaklık ve yok edicilik.
Ben şiddete başvuran biri değilim, şiddet karşıtıyım!
Şiddete arzu duyan böylesine bir adama?
Şiddete ve Hondurası saran uyuşturucuya hayır demeniz için haykıracaktır.
Hiçbir zaman şiddete başvurmamamla gurur duymuşumdur, seni pislik herif.
O basit bir insandır, şiddete maruz kaldığı için travma geçirmektedir.
Şiddete gerek yok, evladım.
Şiddete karşı ortak bir tavır belirlemeliyiz.
Şiddete başvurduğunuz için pişman olacaksınız!
Baktığım davaların çoğu şiddete uğrayan kadınlarla ilgiliydi.
Biliyorum ama kâğıt üstünde Bobbynin şiddete meyli varmış gibi görünmesine neden oluyor.
Kızınız şiddete eğilimli, değil mi Bayan Summers?
Şiddete gerek yok.
Hem de bunu şiddete başvurmadan, kendi yönteminle yaptın.
Annem şiddete pek başvurmazdı.
Şiddete karşı korunma hakkı.!
Bazen bunun şiddete dönüştüğü de oluyor.
Şiddete başvurmak istemedim Lex.- Ama bana başka çare bırakmadın.
Şiddete başvurmaya gerek yok, demiştin sanıyordum.
Balkan ülkeleri Libyadaki şiddete karşı çıkıyor.[ Reuters].