Примери за използване на Açlığa на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Eninde sonunda Mikropluların açlığa ne kadar dayandıklarını öğretecek.
Bedenim açlığa alışmaya başladı sanırım.
Onları neden açlığa mahkum etsin ki?
İşte bu açlığa yol açacak. Belirsizliğe ve huzursuzluğa.
Böyle yaparak bizi açlığa ve yoksulluğa mahkum ediyorlar” diyor.
Bu sayede insan açlığa bir ay kadar dayanabilir.
Açlığa dayanabilirsin ama baş ağrısına dayanamazsın.
İnsanlar açlığa mahkum edildi.
Dikkat çekmeye açlığa, Kurallardan nefrete, Gösterişden nefrete.
Poster- Hedef2: Açlığa Son.
Bunun yanısıra bir aydan fazla açlığa dayanabilirler.
Hükümet, hepsi için onları ısrarla açlığa ve ölüme sürükleyen bir güç.
Her şeye dayanırım da, açlığa değil.
Uzun süre açlığa dayanabilirler.
Öyle olsa bu kadar çok insan açlığa yatabilir miydi?
Kadının çalışması demek, Alevi ailesinin açlığa mahküm olması demektir.
İnsanoğlu açlığa bir süre dayanabilir ancak su kaybı demek hızlı ölüm demektir.
O para için San Carlosta Kızılderilileri açlığa terk ettin.
Çocuğu savaşmaya zorlayan agoge, yani askeri eğitimdi. Açlığa iten, çalmaya zorlayan
Binbaşı iyice inceledikten sonra genç maktullerimizin hepsinin öldükleri ana kadar günlerce akut sıvı kaybı ve açlığa maruz kaldıklarını gördüm.