Примери за използване на Aksan на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
sahte bir aksan takınsan da, ve ebe olduğunu iddia etsen de, artık ne saçmalıksa.
Üstelik, sarı peruk takarsam güneyli aksan yapmak zorundayım
Mağazada 10 farklı aksan var resmen. Ayrıca erkek kardeşim de iki yıldır işsiz.
Sen benim not vardı?'' Diye derin bir sert bir ses ve güçlü bir şekilde işaretlenmiş Alman sordu aksan.
Cüce Alberta Ladin, yoğun bir kozalak aksan ağacı olarak kullanılıyor.
Lord Thomas İngilterenin şu anda aklıma gelen Newcastle gibi öyle bölgeleri var ki yerel aksan aynı derecede anlaşılmazdır.
her aksan, her pedal harikaydı,
Bu aksana bayılmıyor musunuz?
Ve bayanlar… Bayanlar güzel aksana bayılıyorlar.
Ses akışı yok.
Bu aksam vefat etmis olabilir ama her zaman.
Televizyonda evlerde akan suları görüp, aynısını istiyorlar.
Aksın su ve silsin süpürsün bu durumu.
Aksın su ve silsin süpürsün bu hüznü.
Aksın su ve silsin süpürsün.
Normalde, damarlar yukarı akan kanı tek yönlü kapakçıklarla tutarlar.
Belki sinirsel akışı tersine çevirebiliriz.
Yetersiz kan akışı erkeklerde ereksiyonun tamamlanmasının önünde önemli bir etkendir.
Kan akışı da iyi görünüyor.
Damarlarımdaki kan akmaya devam ettikçe, kadınları seveceğim.