Примери за използване на Alakalı на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Benimle alakalı hiçbir şey yok.
Normallikle alakalı bir şey söylemedim zaten.
Beynin nasıl çatıya benzediğiyle alakalı kişisel teorim.
John, bu onunla alakalı değil.
Bu senle ve senin nasıI hissettiğinle alakalı değil hayatım.
Ama Wendy hakkında öğrendiğimiz her şey onun bir anne olmak istemesiyle alakalı.
Morning ile alakalı. Gerçekte kaç yaşında olduğuyla.
Bu şeyin seninle alakalı olduğu konusunda, acaba neden şüphe duyuyorum?
İşle alakalı bir şey?
Hayır, senin iyi kalbinle alakalı.
İnsan doğasını değiştirmeye çalışmakla alakalı değildir.
Bu durum aslında yine feminizmle alakalı.
Demiştim… ona güvenmeyin bu kurtarılmakla alakalı değil.
Bu parayla almadığın şeye güvenmeyen kendine olan güvensizliğine alakalı.
Filminizin hiçbir şeyi ile alakalı olmak istemiyoruz'' imiş.
Eğitim ile alakalı önemli bir karar alacağına da işaret olabilir.
Alakalı değil.
Gördükleriniz ile alakalı, mantıklı bir açıklama olduğunu söylemek istedim.
Hepsi motivasyonla alakalı.
Bu bir eğlence. Eğlenceyle alakalı değil, Bay Paris.