ANLAMAYA - превод на Български

да разбера
anlamaya
öğrenmek
bilmek
bulmaya
çözmeye
anlarım
bilemeyeceğim
fark
duymak
да разбирам
anlamaya
biliyorum
да схващам
anlamaya
да осъзнавам
anlamaya
fark
farketmeye
да проумея
anlamaya
çözmeye
idrak
до разбирането
anlamaya
да осъзная
fark etmemi
anlamamı
farketmemi
да разгадая
çözmeye
bulmak
anlamaya
схванах
anladım
tamam
kavradım
да разбереш
anlamaya
öğrenmek
bilmek
bulmaya
çözmeye
anlarım
bilemeyeceğim
fark
duymak
да разберем
anlamaya
öğrenmek
bilmek
bulmaya
çözmeye
anlarım
bilemeyeceğim
fark
duymak
да разберете
anlamaya
öğrenmek
bilmek
bulmaya
çözmeye
anlarım
bilemeyeceğim
fark
duymak
да разбираме
anlamaya
biliyorum
да разбират
anlamaya
biliyorum
да разбираш
anlamaya
biliyorum
да схващаш
anlamaya
да схваща
anlamaya
да схващате
anlamaya
да осъзнават
anlamaya
fark
farketmeye
да осъзнава
anlamaya
fark
farketmeye
да проумееш
anlamaya
çözmeye
idrak
да проумее
anlamaya
çözmeye
idrak

Примери за използване на Anlamaya на Турски и техните преводи на Български

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
Hayır, anlamaya başladım sanırım.
Не, мисля, че схванах.
THAYER: cidden anlamaya başlıyorum.
Започвам наистина да схващам.
Onlardan önce, gerçek doğasını anlamaya çalışıyorum.
Да се опитам да разгадая истинската му природа преди тях.
Ve bu, tanımadığım bir kelimeyle karşılaştığımda ne aradığımı anlamaya başladığım zamandı.
И едва когато се натъкнах на непозната дума, започнах да разбирам какво търся.
Burada durup az önce ne olduğunu anlamaya çalışacağım.
Лежа тук и се опитвам… да осъзная, какво се случи.
Yanızca burada ne yaptığını anlamaya çalışıyorum Warren?
Просто се опитвам да проумея какво правиш тук, Уорън?
O dakikadan sonra diğer ilişkilerim ve bu ilişkim arasındaki farkı anlamaya başlamıştım.
Именно тогава схванах разликата между тази връзка и предишните.
Evet, anlamaya başlıyorum.
Да, започвам да схващам.
Şimdi Boden ve Kellynin babasının neden bu konu hakkında konuşmak istemediğini anlamaya başlıyorum.
Започвам да разбирам защо бащата на Кели и Боден не искат да говорят за това.
Ben de hala niye öyle bir şey yaptığını anlamaya çalışıyorum.
Аз все още се опитвам да проумея защо направи това.
Katya, lütfen anlamaya çalış Douglas çocuk değil, erkek.
Катя, моля те, опитай се да разбереш. Дъглас не е момче, а мъж.
Evet.- Evet, anlamaya başladım.
Да, започвам да схващам.
Ama şimdi senin için ne kadar zor olduğunu anlamaya başlıyorum.
Но… Сега… започвам да разбирам колко трудно трябва да е било за теб.
Sanırım bunu anlamaya başlıyorum.
Мисля, че схванах същността.
Anlamaya çalış. Bu, sana karşı yapılmış bir şey değildi.
Опитай да разбереш, че това не е направено против теб.
Onlara yardım edebilmek için neden kanunları çiğnediklerini anlamaya çalışıyoruz.
Опитваме да разберем защо нарушават закона, за да им помогнем.
O zamanlar anlamamıştım fakat, şimdi onu anlamaya başlıyorum sanırım.
Тогава наистина не го разбирах… Но сега мисля, че започвам да разбирам.
Biliyor musun doktor, sanırım anlamaya başlıyorum.
Май започнах да схващам, докторче.
Gördüğünü anlamaya çalış ve evreni neyin var ettiğini merak et.
Опитайте се да разберете какво виждате и питайте какво кара вселената да съществува.
Anlamaya çalışmak bağışlamakla aynı şey değildir.
Да се опитваш да разбереш не е същото като да простиш.
Резултати: 1043, Време: 0.037

Най-популярните речникови заявки

Турски - Български