да разбера
anlamaya
öğrenmek
bilmek
bulmaya
çözmeye
anlarım
bilemeyeceğim
fark
duymak да разбирам
anlamaya
biliyorum да схващам
anlamaya да осъзнавам
anlamaya
fark
farketmeye да проумея
anlamaya
çözmeye
idrak до разбирането
anlamaya да осъзная
fark etmemi
anlamamı
farketmemi да разгадая
çözmeye
bulmak
anlamaya да разбереш
anlamaya
öğrenmek
bilmek
bulmaya
çözmeye
anlarım
bilemeyeceğim
fark
duymak да разберем
anlamaya
öğrenmek
bilmek
bulmaya
çözmeye
anlarım
bilemeyeceğim
fark
duymak да разберете
anlamaya
öğrenmek
bilmek
bulmaya
çözmeye
anlarım
bilemeyeceğim
fark
duymak да разбираме
anlamaya
biliyorum да разбират
anlamaya
biliyorum да разбираш
anlamaya
biliyorum да схващаш
anlamaya да схваща
anlamaya да схващате
anlamaya да осъзнават
anlamaya
fark
farketmeye да осъзнава
anlamaya
fark
farketmeye да проумееш
anlamaya
çözmeye
idrak да проумее
anlamaya
çözmeye
idrak
Hayır, anlamaya başladım sanırım. THAYER: cidden anlamaya başlıyorum. Започвам наистина да схващам . Onlardan önce, gerçek doğasını anlamaya çalışıyorum. Да се опитам да разгадая истинската му природа преди тях.Ve bu, tanımadığım bir kelimeyle karşılaştığımda ne aradığımı anlamaya başladığım zamandı. И едва когато се натъкнах на непозната дума, започнах да разбирам какво търся. Burada durup az önce ne olduğunu anlamaya çalışacağım. Лежа тук и се опитвам… да осъзная , какво се случи.
Yanızca burada ne yaptığını anlamaya çalışıyorum Warren? Просто се опитвам да проумея какво правиш тук, Уорън? O dakikadan sonra diğer ilişkilerim ve bu ilişkim arasındaki farkı anlamaya başlamıştım. Именно тогава схванах разликата между тази връзка и предишните. Evet, anlamaya başlıyorum. Да, започвам да схващам .Şimdi Boden ve Kellynin babasının neden bu konu hakkında konuşmak istemediğini anlamaya başlıyorum. Започвам да разбирам защо бащата на Кели и Боден не искат да говорят за това. Ben de hala niye öyle bir şey yaptığını anlamaya çalışıyorum. Аз все още се опитвам да проумея защо направи това. Katya, lütfen anlamaya çalış Douglas çocuk değil, erkek. Катя, моля те, опитай се да разбереш . Дъглас не е момче, а мъж. Evet.- Evet, anlamaya başladım. Да, започвам да схващам .Ama şimdi senin için ne kadar zor olduğunu anlamaya başlıyorum. Но… Сега… започвам да разбирам колко трудно трябва да е било за теб. Sanırım bunu anlamaya başlıyorum. Мисля, че схванах същността. Anlamaya çalış. Bu, sana karşı yapılmış bir şey değildi.Опитай да разбереш , че това не е направено против теб. Onlara yardım edebilmek için neden kanunları çiğnediklerini anlamaya çalışıyoruz. Опитваме да разберем защо нарушават закона, за да им помогнем. O zamanlar anlamamıştım fakat, şimdi onu anlamaya başlıyorum sanırım. Тогава наистина не го разбирах… Но сега мисля, че започвам да разбирам . Biliyor musun doktor, sanırım anlamaya başlıyorum. Май започнах да схващам , докторче. Gördüğünü anlamaya çalış ve evreni neyin var ettiğini merak et. Опитайте се да разберете какво виждате и питайте какво кара вселената да съществува. Anlamaya çalışmak bağışlamakla aynı şey değildir.Да се опитваш да разбереш не е същото като да простиш.
Покажете още примери
Резултати: 1043 ,
Време: 0.037