да видя
görmek
bakmak
bakalım
bakayım
görelim
görüşmek
ziyarete
izlemek
tanışmak
göster да погледна
bakmak
bakıp
bir bakayım
bir bakacağım
bakalım
bir göz atayım да гледам
izlemek
bakmak
seyretmek
görmek
izlerim да се грижа
bakmak
ilgilenmek
göz kulak
bakacağıma
bakıcılık да проверя
kontrol etmem
bakmam
bakayım
bakacağım
incelemek
araştırmak
bakalım
incelemem
bir bakarım
bir bakacağım да разгледам
bakmak
görmek
incelemek
gezmek
bir göz да прегледам
bakmak
incelemek
incelemem
gözden geçirmek
muayene etmem
kontrol etmek да огледам
bakmak
görmek
bir göz atmak
etrafa bir bakacağım да гледаш
izlemek
bakmak
seyretmek
görmek
izlerim да погледнем
bakmak
bakıp
bir bakayım
bir bakacağım
bakalım
bir göz atayım да погледнеш
bakmak
bakıp
bir bakayım
bir bakacağım
bakalım
bir göz atayım да се грижи
bakmak
ilgilenmek
göz kulak
bakacağıma
bakıcılık да видиш
görmek
bakmak
bakalım
bakayım
görelim
görüşmek
ziyarete
izlemek
tanışmak
göster да гледаме
izlemek
bakmak
seyretmek
görmek
izlerim да видим
görmek
bakmak
bakalım
bakayım
görelim
görüşmek
ziyarete
izlemek
tanışmak
göster да погледнете
bakmak
bakıp
bir bakayım
bir bakacağım
bakalım
bir göz atayım да види
görmek
bakmak
bakalım
bakayım
görelim
görüşmek
ziyarete
izlemek
tanışmak
göster да гледа
izlemek
bakmak
seyretmek
görmek
izlerim да проверим
kontrol etmem
bakmam
bakayım
bakacağım
incelemek
araştırmak
bakalım
incelemem
bir bakarım
bir bakacağım да провери
kontrol etmem
bakmam
bakayım
bakacağım
incelemek
araştırmak
bakalım
incelemem
bir bakarım
bir bakacağım
Ütülemeyi her bitirişimde, elbiseye bakmak için… bir dakikalığına duruyorum. Всеки път, когато свърша да гладя, спирам за минута… да огледам роклята. Yolcu listesine bakmak istedim gemiye bindi mi görmek için. Исках да проверя списъка на пътниците, за да разбера дали е дошъл на борда. Ölmeden önce babamın katilinin gözlerine bakmak istiyorum. Искам да гледам в очите на убиецът на баща ми докато той умира. Söyledim, türün DNA örneklerine bakmak istiyorum. Казах ви, бих искал да видя ДНК пробите на видовете. Kan damarlarına bakmak istiyorum, karaciğere bakmak istiyorum. Искам да погледна в кръвоносните съдове, искам да погледна черния дроб.
Yapayalnız kalacaksın ve sana ben bakmak zorunda kalacağım! Aşağı bakmak hakkında ne derler biliyor musun? Bagajına bakmak istiyorum. Искам да разгледам багажника ти. Daha sonra sana da bakmak istiyorum.- Yok. По-късно искам и теб да прегледам . Şimdi, gelinimize yakından bakmak istiyorum. Сега искам да огледам младоженката отблизо. Hayır iyi olup olmadığına, bakmak istedim. Не, исках да проверя , дали си добре. Çinli olsun veya olmasın, insanların gözünün içine bakmak gibi kötü bir alışkanlığım var. И имам ужасния навик да гледам хората в очите, китайци или не. neler olduğuna bakmak için oraya gittim. Така че отидох да видя какво става. Saol, ama birkaç bir şeye bakmak istiyorum. Благодаря, но първо искам да погледна за още някои неща. Genelde kafa travması olan hastalara bakmak zorunda kalıyordum. Често трябваше да се грижа за пациенти с травма на главата. Yıldızlara bakmak düşünmemi sağlar. Гледането на звездите ми помага да мисля.Ama… gidip bakmak için koca bir yılım var. Но аз… аз имам цяла година да отида там и да разгледам . Babamın dosyalarına tekrar bakmak istiyorum sadece. Искам пак да прегледам документите на татко. Hayır, ben de bakmak istiyorum. Не, не, и аз искам да огледам . Sadece iyi olup olmadığına bakmak istedim. Само исках да проверя дали е добре.
Покажете още примери
Резултати: 1216 ,
Време: 0.1319