Примери за използване на Baleye на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Öğretmenlik işini bırak ve baleye yeniden başla.
akşam yemeğine çıkarmış ve baleye götürmüştüm.
Kızların ikisi de baleye gidiyorlar.
Bedene ve baleye gireceğim.
Ben bu gece baleye gidip.
Aslında altı yaşına kadar baleye gittim.
Babam bu akşam baleye geldi.
Rebecca da baleye ve üniversite düzeyindeki bilim kurslarına gidiyor.
Baleye, operaya gidebilir, anne ve babamı ziyaret edebilir kardeşimle takılıp, arkadaşlarımla gezintiye çıkabilir miyiz?
Baleye gitmeyi hiç bu kadar istememiştim.
Bizi satacağınızı kafanıza koyduğunuz halde neden beni baleye götürüp bu dans saçmalığını söylediniz?
onunla beraber çalışmak için, baleye gitmek için garip diyaloglara girmek için bir ömür vaktiniz olacak.
Okula gittiğin zaman baleye başla. Böylelikle o öğretmeni bir daha görebilirim.
bir şeyler yapılabilir… Baleye falan gidebiliriz.
Bu saatte aradığım için üzgünüm ama senin gibi birinin baleye gitme fırsatını kaçırmayacağını düşündüm.
Japon-Amerikan müzesinin bağış yemeği var. Ve de noelde ailecek baleye gidiyoruz.
Bence Freddienin baleye karşı genel bir ilgisi vardı, ama Sir Joseph onu gerçekten de ateşledi.
Muhabbetine doyum olmaz, ama eğer baleye gecikirsek, Jack tuvalete yakın bir yerde olamayacak, ve taytına işeyecek.
bu gece şehirde buluşacağım, baleye gitmek için.
Dizimi mahvettim sonra da baleye elveda.