Примери за използване на Basınla на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Basınla konuşmak istiyorum.
Şu an basınla konuşamam, Brenda.
Basınla mı ilgili?
Basınla aran iyi.
Mellie ve ben basınla yüzleşir,'' Evet. Aldattım.
Basınla konuşturmak iyi olabilirdi ama, onlar boşanmış durumdalar.
Basınla konuştun mu?
Sizinle de basınla konuşulurken yapılması ve yapılmaması gerekenler hakkında konuşmam gerekiyor.
ya da katil basınla iletişimde, şekerim.
Evet, orada olacak, basınla birlikte.
annem ve basınla birlikte.
Pekala. Muhtemelen basınla görüşmek gerekecek.
Tüm bu boklara düzgün bir cevap bulana kadar kimse basınla konuşmuyor.
Halkı uyarmak için basınla konuşacağım.
Söz konusu beş adam hala basınla konuşmadı.
Özellikle basınla.
Mellie ve ben bugün öğlen basınla yüzleşeceğiz.
Mümkün değil. Olmaz, evin basınla çevrilmiştir.
Yunan Başbakanı Kostas Simitisle röportaj yapmak sıradan bir olay değildir; kendisi basınla nadir konuşan siyasilerdendir.
Bu laboratuvarda hiç kimse, devam eden bir soruşturmayla ilgili basınla konuşmamalı ki böyle bir konuda,