Примери за използване на Bileğini на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bir sene önce, Rachelin bileğini kırmış.
Meg de bileğini kırdı.
Naomi, Geetanın bileğini büküyor.
Tamam, o halde ünlü manken Lindsay Lohanin bileğini nasıl burktuğunu söylemem.
Bunu biliyordum. Sonra aklıma Ashleyin bileğini burkacağı geldi.
Ya da tenis kampında bileğini burktuğunda, biliyordum.
Haydi, bileğini yakala! Bileğini yakala.
Bilmiyorum. Ama Mikeın boku yemiş bileğini hatırlıyorum.
Bana şu bileğini bir göster bakalım.
Onun bileğini tutuyorsun.
Bileğini hızlandır ve engelin yüksekliğini düşük tut.
İki bileğini de mi kestin?
Bileğini ver.
Bileğini kırmış olabilir.
Bileğini mi incittin?
İlk önce bileğini sarmalıyız.
Yanlış bir hareket yaparsan bileğini kırarım.
Bileğini göster, Frank.
Bileğini babamın nöroloğuna mı gösteriyorsun?
Bileğini kırdın, belki bir çift omurganı da.