Примери за използване на Bilezikler на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bunlar, Adn cennetlerine girerler. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler,
Ona altın bilezikler verilmeli veya yanında ona yardım edecek melekler gelmeli değil mi?''.
( Onların mükafatı), içine girecekleri Adn cennetleridir. Orada altın bilezikler ve incilerle süslenirler.
( Onların mükâfatları) Adn cennetleridir. Oraya girerler, orada altın bilezikler, incilerle süslenirler,
elmas bilezikler ve cebine doldurdu.
Amber bilezikler, inci takılarla, Ve eşarplarla ve yelpazelerle.
İp kadar kalın gümüş bilezikler takacak.
Altın zincirler, bilezikler ve madeni pullarla tamamen kaplanmıştı ve yüzü bir maske gibiydi.
Büyük bilezikler, büyük küpeler takıların büyük olması genel olarak çok popüler bu ara.
orada altın bilezikler takınarak süsleneceklerdir ve ince ve kalın ipekli yeşil elbiseler giyineceklerdir,
Bilezikleri sana o aptal verdi, öyle değil mi?
Sana bu parlak bilezikleri takacağım, tamam mı?
Bu tür bilezikleri yakuttan da yapıyoruz.
Bana bu bilezikleri vermişti, ben de onunla gidecektim.
Ingrid bütün bilezikleri kendinin yaptığını söylememi istedi.
Bileziklerini tak.
Pis kolye, bilezik ve elmaslarınız kalsın.
Senin bileziklerin milyonlar deperinde''.
Üç bilezik, bir de kolye.
Ona bilezik yapmak için gökkuşağının yedi rengi gerekir.