BRACELETS in Turkish translation

['breislits]
['breislits]
bilezikler
bracelet
bangles
jewelery
bileklikler
bracelet
wristband
anklet
wrist
bilezikleri
bracelet
bangles
jewelery
bilezik
bracelet
bangles
jewelery
bileziklerle
bracelet
bangles
jewelery
bileklik
bracelet
wristband
anklet
wrist
bileklikleri
bracelet
wristband
anklet
wrist
bilekliği
bracelet
wristband
anklet
wrist
kelepçeleri yok etmeye
bracelets için

Examples of using Bracelets in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Look… leather jacket, without sleeves, stud bracelets. No!
Kolsuz deri yelek çivili bileklik, Hayır, hayır!
I want those bracelets.
Bu bileklikleri istiyorum.
These were her ceremonial marriage bracelets. No, never heard of her.
Bunlar onun evlilik bilezikleri.- Hayır, duymadım.
rings, bracelets.
yüzükler, bileklikler.
You get'em all individual Life Alert bracelets?
Onlara acil durum bilekliği aldın mı?
Two bracelets worn on the wrists… taken from the Tao Monastery many years ago.
Bileklere takılan iki tane bileklik… yıllar önce Tao manastırından alındılar.
Who? A scientist who was studying the bracelets at one point?
Bilezikleri bir bakıma inceleyen bir bilimadamı. Kim?
You saw the bracelets, didn't you?
Bileklikleri gördün değil mi?
rings, bracelets.
yüzükler, bileklikler.
I brought rope for friendship bracelets!
Ben de dostluk bilekliği iplerinden getirdim!
He's the guy you stole the bracelets from, right?
Bilezikleri çaldığın adam bu, değil mi?
Not bracelets!
Bileklik değil!
That doesn't explain the bracelets in that house.
O evdeki bileklikleri açıklamaz bu.
a pair of gold bracelets for the bride. Tell me.
bir çift altın bilezik.
rings, bracelets.
yüzükler, bileklikler.
The silver bracelets they had on, they had every suit of card on them.
Onların gümüş bilekliği vardı… üzerlerinde de kart vardı.
But honest means. How dare you assume that I acquired those bracelets through anything?
Ne cüretle benim bilezikleri dürüst olmayan yollardan elde ettiğimi varsayabilirsin?
Bracelets, but definitely jewelry.
Bileklik, ama kesinlikle mücevher.
And that's how you got the bracelets.
Demek bileklikleri böyle aldın.
And silver bracelets.
Ve gümüş bileklikler.
Results: 650, Time: 0.0594

Top dictionary queries

English - Turkish