Примери за използване на Bones на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Çok eğleneceksin, Bones. Tatilinden büyük keyif alacaksın.''.
Bones, düşündüğün şeyler için özür dilemene gerek yok.
Bones, çeneni kapalı tutamıyorsun, değil mi?
Bones, haydi ama, çocuklar ısırır
Billy Bones ve Bay Gatesin öldürülme suçu.
Bones, görüştüğümüz hiçbir bakıcıya güvenmediğini düşünüyorum.
Bones, kes şunu!
Bones, Washingtonda kızın tarifine uyan kayıp
Bones hiç kabul etmeyecek ama düğünün hayalini kuruyordu.
Onun kötü adamının ismi Bloody Bones, 50 Berkeley Square de yaşıyordu.
Bones. Bu aralar iyi tavşan fıkraları biliyor musun?
Bones, neden üzgün görünüyorsun?
ama polis şefi herkesin Bones dediğini söyledi.
Ayrıca, o senin patronun, Bones.
Hey, Sweets, ben ve Bones-- bu akşam bowlinge gidiyoruz.
Bones, sana'' Umudunuzu koruyun'' diye mesaj yolluyor ama bunu nasıl yapacağız?
Bones, bir fincan kahve için sen de bu kadar heyecanlanır mısın?
Kim olmalıyım, Sherlock Bones mu?
Bunu zaten söyledik, Bones.
Sadece yanlış anlaşılmasını istemiyorum hepsi bu, Bones.