да намери
bulmam
bulacağım
bulabilirim
bulurum
bulamadım
bulayım
bulalım
ulaşmaya за намиране
bulma
bulunması
aramak için да открием
bulmamız
bulalım
buluruz
bulmalıyız
öğrenmemiz
bulabiliriz
bulamayız
keşfetmek
bulunmasını
tespit откриване
bulmak
açılış
keşfetmek
açılması
algılama
keşfi
tespiti
bulunması за търсене
arama
araştırma
bir arama
bulmak için намират
buluyor
buldular
bulur
buldukları
bulunmaktadır
yer да намерим
bulmam
bulacağım
bulabilirim
bulurum
bulamadım
bulayım
bulalım
ulaşmaya да намерят
bulmam
bulacağım
bulabilirim
bulurum
bulamadım
bulayım
bulalım
ulaşmaya да намеря
bulmam
bulacağım
bulabilirim
bulurum
bulamadım
bulayım
bulalım
ulaşmaya да открие
bulmak
açmayı
açmak
keşfetmek
öğrenmek
bulamayacak
tespit
teşhis да открият за намирането
bulma
bulunması
aramak için да открия откриването
bulmak
açılış
keşfetmek
açılması
algılama
keşfi
tespiti
bulunması
Tacı bulma ihtimali en yüksek olanlardı. Са хората, които могат да намерят короната. Don Self, Scofield ve Burrowsu bulma şansımız pek yüksek değil. Шансовете да открием Селф, Скоуфийлд и Бъроуз не са добри. Böcek dünyasındaki çeşitlilik bir orkidenin kendine has kitle bulma ihtimalini de arttırır. Огромното разнообразие в света на насекомите също увеличава вероятността една орхидея да намери неповторима публика. Gordonın Pengueni bulma ihtimali nedir? Шансовете Гордън да открие Пингвина? Çünkü bize sponsor bulma başarısını gösterdim ve bizi çıkardım. Защото аз успях да намеря спонсор и превърнах това.
Başka donör bulma ihtimali yok mu? Има ли шанс да намерим друг донор? Şimdi, Jedilar yeni bir tehlikeli göreve girişmekteler. Düşman dinleme istasyonunu bulma görevi. Сега джедаите имат нова опасна мисия- да намерят вражеска подслушвателна станция. Sapına kadar hayat yoksunu bir mekânda hire sansho bulma ihtimalimizi hesaplıyordum. Опитвам се да изчисля вероятността да открием сечуански пипер на място, напълно лишено от живот. Eli, birinin dışarıda bir Kino bulma ihtimalinin kaç olduğunu--. Илай, знаеш че шансовете някой да намери киното- тук--. Kızınızı bulma konusunda çok istekli. Той е много омбициран да открие дъщеричката ви. Zırdeli birini bulma konusunda bana güvenebilirsin. Винаги може да се разчита на мен да намеря някой освидетелстван. Çünkü içlerinden bir tanesi onu sürüyorsa Prideı bulma yolunda bir adım daha öndeyiz. Защото ако един от тях го кара, сме една стъпка по-близо да намерим Прайд. Sence adli tıbbın o arabanın kaportasında Cassidynin kanını bulma ihtimali nedir? Какви са шансовете според теб криминалистите да открият кръвта на Касиди по тази кола? Yaptığımız bütün o aptallıkları unutup hayat arkadaşlarımızı bulma zamanı. Време е да забравим цялата тази глупост и да открием половинките си в живота. Başka bir taramanın füzeyi bulma ihtimali var mı? Има ли шанс следващото сканиране да открие ракетата? Sloane ölürse, kardeşimi bulma şansım da onunla birlikte ölür. Ако Слоун умре никога няма да намеря сестра си. Yeni bir parçacık bulma fikri, göründüğü kadar garip değildir. Идеята за намирането на нов частиците не е толкова странна, колкото то изглежда. Takhisise karşı dünyayı birleştirecek lideri bulma görevindeydik. Ние трябва да намерим водачът който ще ни обедини срещу силите на такизис. Dört arkadaşın bulunduğu gruplar ise doğru cevabı bulma olasılıkları yüzde elliydi. Групите от по четирима приятели имали само 50 на 50 шанс да открият верния отговор. Gerçek aşkı bulma şansımı kaybetmiş olabilirim. Май провалих възможността да открия истинската си любов.
Покажете още примери
Резултати: 295 ,
Време: 0.121