Примери за използване на Ciğeri на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
insan ciğeri gerekiyordu.
Ciğeri çıkartabilirsiniz, ama bu sıradışı olur.
Bende yüzücü ciğeri var.
Ciğeri ve böbreği, görevde vurulan bir X5e takıldı.
Bu balina ciğeri iki cartloads oldu.''- Stowe S Annals.
Fahişeleri becerir ve ciğeri patlayana kadar kımız içerdi.
Ciğeri de çok büyük.
Domuz ciğeri nakli, kesinlikle deneyseldir.
Kalbi, ciğeri ve dalağı büyüyor.
Sana bu demir ciğeri bile o verdi!
Ciğeri ve midesi arasında acısı var.
Ciğeri nasıl dayanıyor bu hıza?
Böbrekleri Bostona, ciğeri Dallasa ve korneaları da Oregona götürüldü.
Ciğeri görmüyoruz ki.
Rebeccanın ciğeri Pilatesçi gibi geliyor muydu?
Pipius pençesi muhteşemdi, Ve Bregit ciğeri de öyle.
Annem ördek, ben buzağı ciğeri severdim.
Yer mantarlı kaz ciğeri.
Veya insan ciğeri?
Hancı insan eti veya insan ciğeri var mı acaba?