Примери за използване на Dadım на Турски и техните преводи на Български
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
Joey Longo benim dadım.
O benim yemeğim değil. O benim dadım.
Tam zamanlı dadım var.
Pekala, izin verin size dadım, Joe Longodan bahsedeyim.
Benim iki dadım.
Dadım ve hizmetçilerle.
Charles, bu dadım Hawkins. Tanışmanı istediğim kişi oydu.
Gisela Alman dadım ve Catherine de Fransız dadım. .
Dadım hiç bu kadar güzel olmamıştı.
Ah sevgili dadım, haberlerin neler?
Dadım Belva tavuk kızartırdı.
Evet dadım dışarda.
Annem dadım için ilaç yolladı.
Dadım seslendi ve bir polisin seni görmek için geldiğini söyledi.
Alec Baldwinin boşanma davasıyla uğraşırken bana bir ay dadım bakmıştı.
Hindistanda yağmur yağınca, dadım bana hikayeler anlatırdı.
Sadece annem ve dadım bu isimle çağırırlardı beni. Ve bu 40 yıl önceydi.
Gece dadım bana'' koskel'' dediğine yemin ediyor. Bu Trinidadçada yabancı anlamına geliyormuş.
Sen geldiğin zaman dadım beni senin göremeyeceğin bir yere götürürdü. Hatırladım da, şu anda senle mesafemi koruman gerek. Aksi takdirde, buradan erkenden ayrılmana sebep olurum.
Düşünsene, Ted… Sen, ben, çocuğumuz iki seksi dadım ve evcil kobramız birlikte yaşıyoruz.